BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Mert Tanöz

American Pastoral: Amerikan Rüyasının Sonu

Seymour Irving “Swede” Levov. Newark’ta, New Jersey’de eldiven üreticiliği yapan Yahudi bir ailenin en büyük oğlu. Lisede hem beysbol …

Seymour Irving “Swede” Levov. Newark’ta, New Jersey’de eldiven üreticiliği yapan Yahudi bir ailenin en büyük oğlu. Lisede hem beysbol hem de Amerikan futbolu takımlarının kaptanlığını yapan okulun başarılı, başarılı olduğu kadar da yakışıklı ve popüler adamı. Amerikan rüyasının vücut bulmuş hali. Sınıfındaki, okuldaki hatta Newark’taki herkesin gururu. Swede Levov.   american-pastoral-7

Philip Roth’un aynı adlı eserinden uyarlanan “American Pastoral”, Amerikan rüyasının sona erdiğini ilan eden bir hikayeyi anlatıyor. Newark’ın kusursuz çocuğu Swede Levov’un başrolde olduğu hikaye Amerika’nın 60 yıllarını özetleyen bir yıkımı konu alıyor. Ewan McGregor’ın Swede’i canlandırdığı filmde eşi Dawn’ı Jennifer Connelly ve kızı Merry’i de Dakota Fanning canlandırıyor. Filmin yönetmenliğini ise başroldeki McGregor üstleniyor.

Güzellik kraliçesi Dawn Dwyer ile evliliği sonrası şehir dışına, Old Rimrock’a taşınan Swede bir yandan babasından devraldığı atölyenin işleriyle diğer yandan da eşi ve kızı Merry’le ilgileniyor. Mutlu bir evliliği, iyi durumda bir işi ve güzel de bir kızı olan Swede’in hayatındaki tek sorun, kızı Merry’nin kekemeliği. Terapisti bunu lisenin kusursuz adamı ve ülkenin tescilli güzelinin çocuğu olmaya bağlasa da Levov ailesi buna inanmıyor ve kekelemesinin böylesi bir alt yapıya sahip olduğunu düşünmüyor. Ailesi ne kadar inkar etse de bu baskıyı üzerinde hisseden Merry ise 60ların yaygın düşüncelerine kendini kaptırıp Yeni Amerika’nın yeni gençleri arasındaki yerini alıyor. Levov ailesinin yıkım süreci de siyahilerin haklarını aramak adına ayaklandıkları ve Vietnam Savaşı karşıtlarının protestolarını yoğunlaştırdıkları bu dönemde başlıyor. Kasabadaki benzin istasyonunda bomba patlaması ve bir kişinin ölmesi sonrasında Merry ortadan kayboluyor. Levov ailesi bunu Merry’nin yapmış olmadığına, en kötü ihtimalle başkalarınca kullanıldığına inansa da Merry geri gelmiyor. Karşısına çıkan her ip ucunun peşinden koşan Swede ise küçük masum kızının böyle bir vahşete dahil olamayacağına inanıyor. Asla pes etmeyen ve kızına dair her izi değerlendiren Swede, sonunda aradığını bulmasına rağmen gerçekler karşısında yıkılmaktan kendini alamıyor.

american-pastoral-4

American Pastoral ilk bakışta bir adamın, bir babanın dramını anlatıyor. Amerika’nın örnek vatandaşlarından biri olan Swede’in başarılarla dolu hayatın nasıl çöktüğünü, yıkıldığını, yok olduğunu aktarıyor izleyiciye. Ne kadar büyürse büyüsün Merry’nin onun gözünde hep o küçük tatlı kız çocuğu olarak kalacağı gerçeği ve beyazlar içindeki o masum tatlı kızın asla kimseyi incitemeyeceği inancıyla arıyor kızını. Karşısına çıkan her iz onu kaçınılmaz sonla karşı karşıya getirse de inkar etmekten kendini alamıyor. Her baba gibi o da reddediyor acı gerçekleri. Kızının karşısına geçtiğinde ve o itirafı aldığında bile kabullenemiyor o bombayı kızının bile isteye yerleştirdiğini. Merry’nin kendini nasıl “cezalandırdığını” gördüğünde de o küçük kızın anıları geldi yine aklına. Kanaatince korkunç bir hayat yaşayan biricik kızının yaşamadığı acıyı onun yerine kendi yaşadı. Onu koruyamamış olmanın suçluluğuyla ve onu bırakmış olmanın yarattığı vicdan azabıyla yaptığı hatayı telafi etmek için hayatının sonuna dek her ne olursa olsun onu gözünün önünden ayırmama karar verdi, böyle de yitip gitti Amerika’nın, Newark’ın kahramanı Swede Levov.

american-pastoral-8

Filmin arka planında ise Tom Hanks’in başrolde olduğu Winston Groom uyarlaması “Forrest Gump”ı hatırlatan bir hikaye geçiyor. Amerika’nın 1960 ve 1970lerde başından geçenleri ve dönemin savaş görmeyen yeni nesli ile savaşı yaşayan önceki nesli arasındaki kuşak çatışmasını da gözler önüne seren bu hikayede bir yandan da savaşın kişilerde bıraktığı izleri de görme fırsatı yakalıyoruz. Zira II. Dünya Savaşını deneyimleyen nesil artık kabuğuna çekilmiş, dışarıda olup bitenlerle ilgilenmekten kaçınıyor, yeniden topyekun savaşa girmenin korkusuyla iyi kötü işleyen düzeni korumaya çalışıyor. Savaşın sonuçları ve yaşattığı acılar içine doğan yeni nesil ise savaşın sonuçlarından yalnız kendilerinin değil tüm dünyanın kaçınması gerektiğine inandığı için dünya genelindeki –ki bunların başında o dönemki Vietnam Savaşı geliyor–  her türlü militarist aktivitenin karşısında yer alıyor. Levov ailesinin hikayesi ise bu iki nesil arasındaki çatışma ve beraberinde gelen trajedilerden yalnızca biri.

american-pastoral-6

Ewan McGregor’un ilk yönetmenlik deneyimi olan American Pastoral yorucu kurgusuna karşın gerek konusu gerek kuşak çatışmasına yaklaşımıyla dikkat çekiyor. 60lar Amerika’sını ve New Jerseyli Yahudi Levov ailesini iyi yansıtan film, özellikle de Newark’ın kusursuz çocuğu Swede’in trajedisini epik müziklerle ironik bir şekilde süsleyerek Amerikan rüyasının yok olduğu gerçeğini tekrar tekrar vurguluyor. İdeal Amerikan babasını, ideal Amerikan ailesi tablosunu yerle bir eden hikaye dramatik yanıyla da izleyiciyi ekrana kilitlemeyi başarıyor.

american-pastoral-5

İlginizi çekebilir...

Vizyon

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et