BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Günlükler, kayıt altına aldıkları ‘saklı yanlar’ın yanı sıra gayri-resmi tarihin tutanakları olarak da oldukça önem taşırlar. Söz konusu Susan Sontag gibi büyük bir entelektüelin günlükleri olunca, bu önem de kat be kat artıyor doğal olarak. Sontag’ın yeniyetmelik yıllarından başlayarak ölümünden birkaç sene öncesine değin tuttuğu bu günlük-defterlerin ilk cildi 1947-1963 yılları arasını kapsıyor. Günlük-defterleri yayına hazırlayan Sontag’ın oğlu David Rieff, bu cilde, ilk defterlerden birinin iç kapağına yazılmış bir cümleden yola çıkarak “Yeniden Doğan” (Agora Kitaplığı, Haziran 2013) ismini vermiş.

Ercan Dalkılıç

Bir Entelektüelin Akıl Defteri (Susan Sontag – “Yeniden Doğan”: Günlükler ve Defterler, 1947-63)

Günlükler, kayıt altına aldıkları ‘saklı yanlar’ın yanı sıra gayri-resmi tarihin tutanakları olarak da oldukça önem taşırlar. Söz konusu Susan Sontag gibi büyük bir entelektüelin günlükleri olunca, bu önem de kat be kat artıyor doğal olarak. Sontag’ın yeniyetmelik yıllarından başlayarak ölümünden birkaç sene öncesine değin tuttuğu bu günlük-defterlerin ilk cildi 1947-1963 yılları arasını kapsıyor. Günlük-defterleri yayına hazırlayan Sontag’ın oğlu David Rieff, bu cilde, ilk defterlerden birinin iç kapağına yazılmış bir cümleden yola çıkarak “Yeniden Doğan” (Agora Kitaplığı, Haziran 2013) ismini vermiş.

Portrait Of Author Susan Sontag

Günlükler, kayıt altına aldıkları ‘saklı yanlar’ın yanı sıra gayri-resmi tarihin tutanakları olarak da oldukça önem taşırlar. Söz konusu Susan Sontag gibi büyük bir entelektüelin günlükleri olunca, bu önem de kat be kat artıyor doğal olarak. Sontag’ın yeniyetmelik yıllarından başlayarak ölümünden birkaç sene öncesine değin tuttuğu bu günlük-defterlerin ilk cildi 1947-1963 yılları arasını kapsıyor.

Ercan DalkılıçErcan Dalkılıç

Günlük-defterleri yayına hazırlayan Sontag’ın oğlu David Rieff, bu cilde, ilk defterlerden birinin iç kapağına yazılmış bir cümleden yola çıkarak Yeniden Doğan (Agora Kitaplığı, Haziran 2013) ismini vermiş.

Susan Sontag

Yukarıda da belirttiğim gibi defterler 1947 yılında başlıyor: Sontag 1933 doğumlu olduğuna göre, bu defterleri tutmaya başladığı sırada 14 yaşında imiş. Mesela; bu yaşlarda deyiş yerindeyse ‘deli gibi’ Gide okumuş. 19 Aralık 1948 tarihli yazdıklarına bakılırsa daha o yaşta müthiş hırslı bir okuyucu olduğu anlaşılıyor yazarın: “Okumam gereken öyle çok roman, oyun, öykü var ki -işte bazıları: (…) ” cümlesinin ardından -dipnotta beş sayfa sürdüğü ve yüzden fazla eserin olduğu belirtilen- Faulkner’dan Rimbaud’a birçok ismin bulunduğu bir okuma listesi hazırlamış kendine. Isaac Babel’in ‘her şeyi bilmelisin’ düsturu, Sontag’ın da düsturu imiş bir nevi.

Yeniden Doğan‘ı okurken yanınızda mutlaka bir not defteri bulundurmalısınız. Zira, Sontag o kadar çok eserden bahsediyor ki bu defterlerde, birbiri ardına açılan kapılardan oluşan büyülü bir evrene düşüyorsunuz resmen. Salt eserlerle de sınırlı değil bu evren; şehirler, mekanlar, yazarın tanıdığı yazar/şair/ressam’larla ilgili görüşleri ve en önemlisi kendi özel hayatından kesitler.

Susan Sontag 3

Yazarın mahrem şeylerinin bulunduğu dolabında ölene dek muhafaza ettiği bu 100 küsur defteri, yayımlanmasını bir kenara bırakın en yakınlarıyla bile paylaşmadığı biliniyor. Sontag, gelecekte yayımlanacağını hesaba katmadığı için, ilkgençliğinde yaşadığı cinsel dönüşümden tutun da, ilk cinsel tecrübesini hemcinsiyle yaşamasına kadar birçok özel anı aktarmış bu defterlere. Rieff, annesinin yaşadığı ne varsa hepsini ifşa etmiş kısaca bu günlükleri yayımlayarak; bunun ‘mahremiyete müdahale’ olduğunu kendisi de dile getiriyor üstelik önsözde.

susansontag1960s

Rieff, günlükleri yayına hazırlarken profesyonel bir editör gibi davranmış: Bazı isimleri –Sontag’ın California Üniversitesi’nde birinci sınıfta tanıştığı, 57’de birlikte Paris’e taşındığı kişi için “H.” kullanmış örneğin.- gizleme gereği duymuş, çok uzun olduğunu düşündüğü okuma listelerini kısaltmış –keşke kısaltmasaymış!-, gereksiz yinelemeleri ve günün saati satine kaydedildiği bölümleri de kesmiş. Bu editoryal dokunuşların hepsini de ara-notlarla bir bir belirtmiş.

Bir günlükten çok fragmanlarla örülmüş varoluşçu bir edebi esere, yahut da Minima Moralia benzeri estetik bir toplama benziyor Yeniden Doğan bana kalırsa; tek farkı yapısının kopuk kopuk olması ve zamansal sıçramalar yapması.

susan_sontag

Yıllarca devem edecek olan, yani süreğen, sancılı ve bulantılı esrimelerle, adım adım kendi estetiğini yarattığını görüyoruz Sontag’ın.

Tiyatrocu, sinemacı, roman-öykü-oyun yazarı, eleştirmen vb. bir yığın kimliği bünyesinde barındıran, büsbütün bir entelektüel olan Sontag’ın günlükleri özellikle iyi bir düşünür/yazar olmak isteyenler için başucu kitabı niteliğinde olacaktır.

Yeniden Doğan

Yeniden Doğan

(Günlükler ve Defterler 1947 – 1963)

Susan Sontag

Agora Kitaplığı / Biyografi Dizisi

Çevirmen: Begüm Kovulmaz

Yayına Hazırlayan: David Rieff

 

İlginizi çekebilir...

Vizyon

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et