BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Ay insanoğlu için her zaman cazip ama zor bir hedef oldu. Çılgın Hırsız (Despicable Me) adlı 3D animasyonun başkahramanı Gru’nun işi önceki Ay sevdalılarına göre sanki biraz daha zor. Çünkü usta hırsız Gru’nun niyeti Ay’ı çalmak! Gru'nun başarılı olma ihtimali düşük de olsa ben işi sağlama alıp, henüz yerinde duruyorken size bir Ay turu yaptırmaya karar verdim. Haydi takılın peşime!

Kitap

Edebiyatta ve sinemada: Ay Hırsızları, Ay Seyyahları, Ay Sürgünleri ve Ay Münzevileri

Ay insanoğlu için her zaman cazip ama zor bir hedef oldu. Çılgın Hırsız (Despicable Me) adlı 3D animasyonun başkahramanı Gru’nun işi önceki Ay sevdalılarına göre sanki biraz daha zor. Çünkü usta hırsız Gru’nun niyeti Ay’ı çalmak! Gru’nun başarılı olma ihtimali düşük de olsa ben işi sağlama alıp, henüz yerinde duruyorken size bir Ay turu yaptırmaya karar verdim. Haydi takılın peşime!

Ay insanoğlu için her zaman cazip ama zor bir hedef oldu. Ardıl filminin DVD’si yakınlarda piyasaya çıkan Çılgın Hırsız (Despicable Me) adlı 3D animasyonun başkahramanı Gru’nun işi önceki Ay sevdalılarına göre sanki biraz daha zordu. Çünkü usta hırsız Gru’nun niyeti Ay’ı çalmak! Gru’nun başarılı olma ihtimali düşük de olsa ben işi sağlama alıp, henüz yerinde duruyorken size bir Ay turu yaptırmaya karar verdim. Haydi takılın peşime!

 Ege Görgün (Landlord)

İnsanoğlunun görebildiği her şeye ayak basmak kaderinde var. Yeterli teknolojileri mi yok? Ne gam!.. O zaman da hayallerinde ve hayallerini aktardığı eserlerinde ulaşıyorlar emellerine.

Bu hesapla insanoğlunun Neil Armstrong’un 1969’daki yürüyüşünden çok önce, M.S. ikinci yüzyılda Ay’a ayak bastığını söyleyebiliriz. Samsatlı Lukianos imzası taşıyan Gerçek Hikayeler’de (True Histories) bir grup antik zaman kahramanı göğe yükselen bir su hortumunun tepesinde gittikleri Ay’da kendilerini Ay Kralı ile Güneş Kralı arasında patlak veren savaşın ortasında bulurlar. (Yanda Ay ahalisi yemek sırasında resmedilmiş) Bir iddiaya göre Lukianos bu hikayeyi kahramanlarını aya gönderen bir başka yazar Antonius Diogenes’e nazire olsun diye yazmıştır. (Thule’un Ötesindeki İnanılmaz Harikalar / The Incredible Wonders Beyond Thule)

Sonraki yüzyıllarda epey durulan seyahatler 16. yüzyıldan sonra Daniel Defoe, Johannes Kepler ve Edgar A. Poe gibi yazarlar sayesinde artmıştır. En akılda kalıcı olanlar Cyrano De Bergerac imzalı Ay’a Seyahat (Voyage Dans La Lune – 1657) ve 1781 yılında isimsiz basılan Baron Münchhausen’in İnanılmaz Maceraları’dır. Baron Ay’a intikâlini havai fişekleri vasıtasıyla gerçekleştirmiştir.

Jules Verne ve H. G. Wells, Ay’a seyahat macerasının kilometre taşlarıdır. Verne’in 1865 tarihli Dünya’dan Ay’a, Wells’in ise Ay’daki İlk Adamlar (First Men in the Moon – 1901), ilk sinemacılardan Georges Méliés’e çekeceği A Trip to the Moon (1902) filmi için ilham verecektir. Wells’in kitabı biri 1919 ve diğeri Nathan Juran yönetmenliğinde 1964’de olmak üzere iki kez daha beyazperdeye taşınacaktır. Arşivlerde kopyası bulunmayan 1919 tarihli sessiz filmin yönetmenleriyse Bruce Gordon ve J.L.V. Leigh. Verne’in kitabının 1954’de çekilen sinema versiyonu ise 1954 tarihli bir Technicolor filmi. Yönetmen koltuğunda oldukça tanıdık bir isim vardır: Dünyalar Savaşı (1953) başta olmak üzere çeşitli bilimkurgu filmleriyle müsemma Byron Haskin.

1969’da fethedilmesinin ardından Ay’a seyahat fikri artık sinema için verimli bir konu olmaktan çıkmıştı. Ama fikir elbette geliştirilebilirdi. 70’li yıllarda çekilen TV dizisi Uzay 1999 tam olarak bunu yaptı. Ay’a seyahatten “Ay ile seyahat”a evrilen fikir bize Ay Üssü Alfa’yı, Komutan Koenig’i, Dr. Russell’ı, Maya’yı armağan etti.

Son dönemden akla gelen ilk film elbette Duncan Jones’un 2009 tarihli başarılı bilimkurgusu Ay (The Moon).

Absürt Ay maceraları

Can Göknil bu seramik kitabı Kozmokomik Hikayeler kitabından esinlenerek yaratmış.

Buraya kadar saydıklarımız her ne kadar fantastik yanlar içerseler de içinden küçük bir alıntı yapıp yazımızın başına koyduğumuz Italo Calvino imzalı Kozmokomik Öyküler (Can Yayınları -1995) kitabındaki Ay hikayesi gibi absürt sınıfına sokulamazlar. “Tarihöncesi bilimkurgu” olarak tanımlanan kitabın başında Dünya ile yaşıt olan Qfsv bir zamanlar Ay’ın dünyaya ne kadar yakın olduğunu betimlemek için Ay’a nasıl basit bir merdivenle çıktıklarını uzun uzadıya anlatır. Qfsv kitap boyunca Baron Münchhausen’u kıskandıracak hikayeler anlatmaya devam eder.

Nick Park’ın ödüllü animasyonu Wallace ve Gromit’in 30 dakikalık A Grand Day Out (1989) adlı bölümü de abürtlük testini rahat geçer. İki kafadar bütün peynirlerinin bittiğini fark edince peynirin bol olduğu bir yere gitmeye karar verirler. Herkesin peynirden yapıldığını bildiği Ay’dan daha uygun bir aday var mıdır bu durumda! Wallace ve Gromit kilerde bir uzay gemisi inşa ederler ve piknik için gerekli malzemeleri alıp yol çıkarlar. Ay’da olup bitenler ise daha da çılgıncadır.

Çılgın Hırsız (Despicable Me) 3D animasyon filminin hikayesi de A Grand Day’den aşağı kalmıyor. Vektör denen gizemli suçlu Giza Piramiti’ni çalınca ünlü hırsız Gru yeniden 1 numara olabilmek için yüzyılın suçu olarak değerlendirilecek bir soygun projesine girişir: Ay’ı çalacaktır. Ama önce küçültücü ışın tabancasını ele geçirmelidir. Keyifli bir aile filmi olan Çılgın Hırsız’ın önemli bir ayrıntısı animasyon sürecinin Mac Guff‘ın Fransız ofisi tarafından gerçekleştirilmiş olması. Bu 3D animasyon piyasasına girmeye Avrupa’nın da hazır olduğunun göstergesi bir anlamda.

İlginizi çekebilir...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et