BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Festival

#istfilmfest18 Mirasçılar (Las Herederas, 2018)

Mirasçılar; depresyon hastalarına gereğinden fazla ihtimam göstermenin iyileşme sürecini zorlaştırdığını başarıyla anlatan, Berlin Film Festivali’nden ödüllü bir film. Dün başlayan 37. Uluslararası İstanbul Film Festivali kapsamında izleyebilirsiniz.

Yatağından bile çıkmak istemeyen Chela (Ana Brun), hayat arkadaşı Chiquita’nın (Margarita Irun) zorlamasıyla ite kaka günlerini geçirmektedir. Borç nedeniyle aile yadigarı eşyaları satmaya başlayan çift, Chiquita’nın hapse girmesiyle süresi belirsiz şekilde ayrı düşer. Kendi kahvesini yapmaktan bile aciz görünen Chela yalnız kalmadan önce bir bakıcı tutulur ve günlük rutin öğretilir. Yataktan çıktığı nadir zamanları silip durduğu tuvaline bakarak geçiren bu eski aristokrat için yaşamanın anlamı yok gibidir.

Derin depresyonda görünen Chela babasından kalan, satışı için müşteri beklediği arabayla bir tür korsan taksiciliğe sürüklenir ve iş sırasında tanıştığı genç kadını arzulamaya başlar. “Aman üzülmesin” diye üzerine titreyen güçlü partnerinin yokluğunda aslında her şeyi yapabilecek hatta başka insanlara yardım edebilecek gücü olduğunu keşfeder ve dönüşümü başlar. Evdeki çatal bıçakları satacak kadar parasız kaldığı dönemde bile hizmetçisiz bir yaşam ihtimali aklına gelmeyen  tarzda biri olarak hizmet alandan hizmet veren konumuna gelmesi kişiliğini de hızla değiştirir. Öz bakımını umursamayan bir depresyon hastasından, başkalarının ihtiyaçlarını gidermek için özveriyle çalışan bir işçiye dönüşür.

Film, tıbbi çıkış noktasının ötesinde aşkın yaşı olmadığını da yeniden hatırlatıyor. Heteroseksüel bir kadınla birlikte olma ihtimali Chela’yı hayata bağlıyor ve yapmayı aklından bile geçirmeyeceği eylemleri cesaretle gerçekleştirmesini sağlıyor. Filmin en büyük başarısı tüm bunları gerçek hayatın hızında ve küçük harflerle dillendirmesi. Hiçbir şey olmuyor görünen sahnelerle ağır tempoda ilerlerken aslında ince ince senaryosunu örüyor ve bittiğinde yüzde yüz inandırıcı bir tablo resmetmiş oluyor. Koltukta otururken zorlasa da, salondan çıktığınızda peşinize takılıp kendi hayatınızı gözden geçirmeniz için de güç verecek, sizinle gelen bir sırdaşa dönüşüyor.

İlginizi çekebilir...

Vizyon

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et