BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Yaşamın Kıyısında (Bringing Out The Dead)Yönetmen: Martin Scorsese Senaryo: Joe Connelly (roman), Paul Schrade (uyarlama) Oyuncular: Nicolas Cage, Patricia Arquette, John Goodman, Ving Rhames, Tom Sizemoore Yapım: ABD, 1999, 121 dk.

Bir Film Hakkında

Taksi Şoförü çok hasta: Yaşamın Kıyısında(Bringing Out The Dead)

Yaşamın Kıyısında (Bringing Out The Dead)

Yönetmen: Martin Scorsese
Senaryo: Joe Connelly (roman), Paul Schrade (uyarlama)
Oyuncular: Nicolas Cage, Patricia Arquette, John Goodman, Ving Rhames, Tom Sizemoore
Yapım: ABD, 1999, 121 dk.

Son olarak “Zindan Adası”(Shutter Island, 2009) filmiyle karşımıza çıkan ünlü yönetmen Martin Scorsese’nin filmografisi birbirinden başarılı filmlerle doludur. Ama bu filmlerden bazıları da ne eleştirmenler tarafından beğenilmiş, ne de gişede başarılı olabilmiştir. Örneğin “Kundun”(1997) Scorsese’e yakıştırılamayan filmlerden biridir, bu film onun başarı grafiğinde bir düşüş olarak algılanır. Sonrasında çektiği “Yaşamın Kıyısısında”(Bringing Out The Dead, 1999) filmi de grafikteki bu düşüşe dahil edilir.

Turgay Özçelik

Bu genel kanıya katılmakla birlikte, “Yaşamın Kıyısında” filminin “Kundun”dan çok çok daha başarılı bir yapım olduğunu ve “Kundun”a nazaran Scorsese sinemasının özelliklerini barındırdığını düşünüyorum. Ama “Kundun”daki metafizik, spritüel söylem, farklı bir düzlemde “Yaşamın Kıyısında” filminde de devam ettirilmektedir. Yönetmenin en unutulmaz filmi olan “Taksi Şoförü” (Taxi Driver, 1976)’ne inanılmaz bir biçimde benzeyen “Yaşamın Kıyısında”, bu filmin daha güncel, daha karanlık, daha umutsuz, daha ruhani versiyonu gibidir.

Filmde Nicolas Cage bir ambulans görevlisi olan Frank Pierce’ı canlandırmaktadır. Gece vardiyasında çalışan Frank, ihtiyacı olanları hastaneye yetiştirerek, gerektiğinde de ilk müdahaleyi yaparak New York’un kenar mahallesi olan Hell’s Kitchen’da adeta bir süper kahramanlık görevi yerine getirmektedir. Yaptığı işi Tanrıcılık olarak gören Frank insanların hayatlarını kurtararak, ya da kurtarmayarak yaşamlarını belirlediğini düşünmektedir.

Taksi değil ambulans şoförü

Taksi Şoförü’nün Travis’i ile ambulans şoförü Frank arasında çok ciddi benzerlikler bulunmaktadır. Her ikisi de direksiyon salladıkları arabalarından izlerler bulundukları şehri. Her ikisinin de uykusuzluk problemi vardır. Her ikisinin de arabadan gözledikleri şehir, uyuşturucu, fuhuş, şiddet ile kirlenmiş ve yozlaşmış durumdadır. Hatta iki filmde de Scorsese’in, kahramanların sokaklarında dolaştıkları şehri göstermek için kullandığı kadrajlar bile aynıdır.

Frank, kalp krizi geçiren bir hastayı kurtarıp hastaneye yetiştirdikten sonra, hastanın kızı Mary Burke (Patricia Arquette) ile tanışır ve aralarında bir yakınlaşma başlar. Frank daha önce hayatını kurtaramadığı, ölümle sonuçlanan vakalardan kendisini sorumlu tutmaktadır. Ölen hastaların hayaletlerini görmektedir. Uykusuzluk ve alkolün de etkisiyle Frank’ın halisünasyonları artmaya, ve psikolojik durumu iyice bozulmaya başlar. Yaptığı iş onu yiyip bitirmektedir, acı çekmektedir, ama yine de yaptığı işi içten içe sevmektedir. Tanrıcılık oynamak, hele ki birinin hayatını kurtardıysan en eğlenceli, en mutluluk verici oyunlardan biridir.

Scorsese’in Sicko’su

Filmin en ilginç yanlarından biri de, Amerika’nın sağlık sistemini deşifre eden yapısıdır. Yoksullara hizmet veren hastane, ülkemizde de görmeye alışık olduğumuz SSK manzaralarını anımsatmaktadır. Hastaneler öyle kalabalıktır ki, hastalar için çoğu zaman yer bulunamamaktadır. Filmin bu eleştirel ve deşifre edici yönü, Michael Moore’un “Hasta”(Sicko, 2007) filmini akla getirmektedir.

Frank’in film boyunca ambulanstaki ekip arkadaşları değişir. Bu değişen görevlilerin her biri de en az Frank kadar ilginç ve hayatın kıyısında karakterlerdir. Bütün ambulans görevlileri, kendilerine bir kurtarıcı misyonu biçmişlerdir. Her birinin bu görevdeki başarısızlıkların üstesinden gelme yöntemi farklıdır. Her biri farklı savunma mekanizmaları geliştirmişlerdir. Ama film boyunca, onların kurmuş oldukları bu hashas dengenin her an bozulabileceği gergin anlar yaşanmaktadır. Öyle ki, kendilerine biçtikleri tanrıcılık misyonu, bazen insanların hayatlarına son verme hakkını kendilerinde bulmalarına neden olmaktadır.

“Yaşamın Kıyısında”, çok iyi bir atmosfer yaratıyor, karanlık ve yozlaşmış bir şehir ortamını çok iyi oluşturuyor, çok iyi işlenmiş karakterler yaratıyor, ama tek eksiği hikaye. Filmin hikayesi kurmuş olduğu atmosfer ve yarattığı karakterler kadar sağlam değil ne yazık ki, filmi başarısız kılan en önemli eksikliği bu. Hal böyle olunca, anlatacak daha farklı ve özel bir hikaye olmayınca, filmin tek etkisi “Taksi Şoförü”nü anımsatmak oluyor.

Yaşamın Kıyısında

(Bringing Out The Dead)
Yönetmen: Martin Scorsese
Senaryo: Joe Connelly (roman), Paul Schrade (uyarlama)
Oyuncular: Nicolas Cage, Patricia Arquette, John Goodman, Ving Rhames, Tom Sizemoore
Yapım: ABD, 1999, 121 dk.

İlginizi çekebilir...

Vizyon

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et