Uğur Kutay BirGün’deki köşesinde Mısır’daki sansür cenderesini anlattı: Meydandaki Perde
“Burada düzen yok mu sanıyorsunuz? Burada bir hükümet var, hem de demirden bir hükümet! O hükümet benim!” Bunları, yakalanan bazı protestocu gençleri döverek acımasızca terörize eden korkunç polis Hatem söylüyor.
Bir ‘köşe dönme’ aracı olarak sinema!
“Mahpeyker”, “Şenlikname” ve “Sultanın Sırrı” sinema filmleri hanesinden karşımıza çıkarılan filmler. Bütçe sıkıntıları yaşamayan bu Osmanlı tarihi filmleri (!), televizyon estetiğini bile yakalayamayan, sadece iç pazara bile ulaşma sıkıntısı çeken, alelacele çekilmiş filmler gibi sürüldüler önümüze.
Sonunda birileri “gerçek” Okan Bayülgen’i yazabilmiş: Zaga Band Neden Gitti?
Okan Bayülgen hakkında bir şey söylemeye cesaret edebilenlerin sayısı fazla değil. Dün akşam (18 Aralık) ufak bir takılma yüzünden konuğuna (Pınar Aydın) "sen misin bana laf sokan" moduna girip programı dar etmesi, bunu da "kasa her zaman kazanır canım" pişkinliğinde yapıp diğer konuklarını da kendinden tarafa çekmesi Bayülgen'in "kompleks" yapısını bir kez daha su yüzüne çıkarmışken hazır, iyi gider dedim...