BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

François Ozon, Kızgın Taşlara Düşen Su Damlaları (Gouttes d'eau sur pierres brûlantes, 2000) filmiyle saygı duruşunda bulunduğu usta yönetmen Rainer Werner Fassbinder’in de kariyeri boyunca hiç şaşmadığı ‘her türe sirayet’ –Marc Forster’in da aynı öğretiden beslendiğini söylemek mümkün.- düsturuna riayete devam ediyor. Zira yönetmenin tür skalasına dönen filmografisinde denemediği tür yok gibi. Bununla birlikte yönetmenin sinemasının ‘dram ve dram olmayan’ olmak üzere iki ayrı hattan ilerlediği söylenebilir. Ricky ise ihtiva ettiği fantastik öğeler itibariyle yer yer eğlenceli olabilen lakin daha çok yönetmenin dram tarafını temsil eden bir seyirlik.

Ercan Dalkılıç

Ricky: Bir İşçi Ailesinin Tuhaf Hikayesi

François Ozon, Kızgın Taşlara Düşen Su Damlaları (Gouttes d’eau sur pierres brûlantes, 2000) filmiyle saygı duruşunda bulunduğu usta yönetmen Rainer Werner Fassbinder’in de kariyeri boyunca hiç şaşmadığı ‘her türe sirayet’ –Marc Forster’in da aynı öğretiden beslendiğini söylemek mümkün.- düsturuna riayete devam ediyor. Zira yönetmenin tür skalasına dönen filmografisinde denemediği tür yok gibi. Bununla birlikte yönetmenin sinemasının ‘dram ve dram olmayan’ olmak üzere iki ayrı hattan ilerlediği söylenebilir. Ricky ise ihtiva ettiği fantastik öğeler itibariyle yer yer eğlenceli olabilen lakin daha çok yönetmenin dram tarafını temsil eden bir seyirlik.

François Ozon, Kızgın Taşlara Düşen Su Damlaları (Gouttes d’eau sur pierres brûlantes, 2000) filmiyle saygı duruşunda bulunduğu usta yönetmen Rainer Werner Fassbinder’in de kariyeri boyunca hiç şaşmadığı ‘her türe sirayet’ düsturuna riayete devam ediyor. Zira yönetmenin tür skalasına dönen filmografisinde denemediği tür yok gibi. Bununla birlikte yönetmenin sinemasının ‘dram ve dram olmayan’ olmak üzere iki ayrı hattan ilerlediği söylenebilir. Ricky ise ihtiva ettiği fantastik öğeler itibariyle yer yer eğlenceli olabilen lakin daha çok yönetmenin dram tarafını temsil eden bir seyirlik.

 Ercan Dalkılıç

Kızı Lisa (Melusine Mayance) ile yaşayan fabrika işçisi dul Katie, (Alexandra Lamy) bir gün çalıştığı yerde İspanyol göçmeni Paco (Sergi Lopez) ile tanışır ve aşık olur. Lisa ve Katie ile birlkte yaşamaya başlayan Paco’dan hamile kalan Katie’nin dünyaya getirdiği ‘Ricky’ adındaki bebek ailenin hayatını değiştirecektir…

‘Ricky’nin aile efradına dahil olmasına dek geçen süre içinde bir Dardenne yahut Aki Kaurismäki filminden farksız ilerleyen film, ikinci yarıda bambaşka bir boyut kazanmış.

Tipik bir işçi ailesinin hayatının bu denli değişmesine sebebiyet veren şey sadece bir bebek değil. Bir süre sonra küçük Ricky’nin vücudunda yalnızca David Cronenberg filmlerinde rastlanabilecek deformasyonlar belirmeye başlıyor. Katie’nin bu yaralardan mesul tuttuğu Paco’nun çekip gitmesiyle ‘şiddet vakası filmi’ sularına doğru çekilen film, Ricky’nin yaralarının olduğu yerden kanatlarının çıkmasıyla fantastik bir düzleme konumlanarak gelişimini sürdürüyor.

Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi (The Curse of Benjamin Button, 2008) örneğindeki gibi, olağan şartlarda bir kusur sayılabilecek olan Ricky’nin kanatları, Ozon’un filminde özel bir durum olarak algılanıyor aile tarafından. Onu reddetmek şöyle dursun bu farklılığı zenginlik sayıyor aile. Bu noktada şunu belirtmek gerekir ki, metaforik olarak bu farklılık başta ‘eşcinsellik’ olmak üzere çeşitli yorumlara açık. Zaten filmlerinin cinsel politikalar üzerine kurulu olması ve klasik Amerikan sinemasında ekseriya kutsanan aile kurumuna karşı takındığı Godardvari tutum yönetmenin sinemasının en önemli özelliklerinden. Aile kurumu içindeki etik dejenerasyonu sürekli sorgulayan Ozon sinemasının, bu yönüyle Godard sineması ile gösterdiği paralellik günden güne artmakta. Bu arada Ricky’nin bu sıra dışı özelliğinin ailece kabulünün fazlasıyla Roman Polanski’nin 1968 tarihli kült Rosemary’nin Bebeği (Rosemary’s Baby, 1968) filmini anımsattığını eklemek gerek. Ayrıca filmin tema müziğinin kült eserin meşhur ninnisi ile benzerlikler gösterdiği de gözlerden kaçmayan bir ayrıntı.

Diğer yandan filmde hamilelik süreci gösterilmeyen Katie’nin bu bebeği hiç doğurmadığı varsayımı olasılıklar arasında. Bu varsayımdan yola çıkarak Ricky’nin bir cherub olduğu savunulabilir. Nitekim Mesih’e bariz bir gönderme olan göl sahnesi de bu görüşü destekler nitelikle. Filmin final sekasında Katie’nin ikinci bebeğe hamilelik sürecini de atladığını fark ediyoruz. Göl sahnesinin –Mesih’i takip eden Katie- akabinde tanık olduğumuz bu doğumun Meryem’e de bir gönderme olduğu çıkarsamasını yapabiliriz sanıyorum. Bütün bunların dışında belki de doğmadan ölen bir bebeğin yansıması olabilir Ricky, o halde tamamen Katie’nin hayal dünyası olur perdede gördüklerimiz…

François Ozon’un twist noktasına kadar gizemle ördüğü hikâyeye fon oluşturan netameli atmosfer gerçekten çok başarılı. Gerilimi an be an nüksettiren yönetmen, fantastik motifin inandırıcılığını biraz da işçi sinemasının gerçekçi özelliklerinden faydalanarak muhafaza etmeyi başarmış. Bir markette kontrolden çıkan Ricky’nin kimliğini kamusal alanda ilan etmesinden sonra medyayı akışa dahil ederek kitleleri salt tüketime yönelten ve insani değeri değil de ticari ederi gözeten zihniyeti tenkite girişmiş François Ozon. Medyanın kitleler üzerindeki olumsuz etkisine işaret eden Ozon, Ricky vasıtasıyla kaybolan -ya da Ricky gibi uçup giden mi demeliyiz!-masumiyeti resmetmiş bir nevi.

Ricky, Ozon sinemasının seyrini yeni bir yörüngeye oturtan önemli bir yapıt. Yönetmenin bu zamana kadar yaptığı filmlerin imgelem olarak da en yoğunu. Önceki filmlerindeki cilalı anlatımdan bu filmde uzak duran yönetmenin kullandığı sinema dilinin filmi bir kademe üste taşıdığı muhakkak. Basmakalıp tür örneklerin dışında fantastik sinemayı dramla harmanlayan çok farklı bir deneme olan Ricky, François Ozon sinemasının en değerli parçalarından biri olmaya namzet…

Ricky
[xrr rating=4/5]
Yönetmen: François OzonSenaryo: François Ozon

Oyuncular: Sergi Lopez, Alexandra Lamy, Melusine Mayance

Yapım: 2009, Fransa, 90 dk.

İlginizi çekebilir...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et