BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Son zamanlarda çizgi roman üzerine sohbetlerin yapıldığı internet sitelerinde Türkiye’de en çok yayımlanması istenen çizgi roman olarak Batman’in seçildiğini görüyorum. Marvel, Dark Horse, Dynamite, Boom gibi birçok yayınevinin çizgi romanları ülkemizde yayımlanırken nasıl oluyor da DC yayımlanmıyor diye merak ediyor tüm okuyucular. Bu konu hakkında biraz detay verirsem hem kendimi rahatlatacağımı hem de birazcık olsun okuyucuların bakış açılarını değiştirebileceğimi düşünüyorum.

Görkemli Çizgiroman-ım!

Türkiye’de neden Batman yayımlanmıyor?

Son zamanlarda çizgi roman üzerine sohbetlerin yapıldığı internet sitelerinde Türkiye’de en çok yayımlanması istenen çizgi roman olarak Batman’in seçildiğini görüyorum. Marvel, Dark Horse, Dynamite, Boom gibi birçok yayınevinin çizgi romanları ülkemizde yayımlanırken nasıl oluyor da DC yayımlanmıyor diye merak ediyor tüm okuyucular. Bu konu hakkında biraz detay verirsem hem kendimi rahatlatacağımı hem de birazcık olsun okuyucuların bakış açılarını değiştirebileceğimi düşünüyorum.

Son zamanlarda çizgi roman üzerine sohbetlerin yapıldığı internet sitelerinde Türkiye’de en çok yayımlanması istenen çizgi roman olarak Batman’in seçildiğini görüyorum. Marvel, Dark Horse, Dynamite, Boom gibi birçok yayınevinin çizgi romanları ülkemizde yayımlanırken nasıl oluyor da DC yayımlanmıyor diye merak ediyor tüm okuyucular. Bu konu hakkında biraz detay verirsem hem kendimi rahatlatacağımı hem de birazcık olsun okuyucuların bakış açılarını değiştirebileceğimi düşünüyorum.

  İlke Keskin

Tam tarih vermem gerekirse 07.10.2011 Perşembe günü saat 10:00’da 1700 Broadway, New York adresindeki Warner Bros binasında DC Comics ile bir görüşmem vardı. Amacım tabii ki Türkiye’de Batman, Superman, Justice League, Y the Last Man gibi DC karakterlerinin yayımlanabilmesi için telif haklarını almaktı. Ekim 2010 Frankfurt Kitap Fuarı, Mart 2011 Bologna Kitap Fuarı görüşmelerimden sonra bu, DC ile yapacağım 3. görüşme olacaktı.

Saat tam 10:00’da binaya girdiğimde Amerikan filmlerinde sıkça gördüğümüz, kocaman ve ekranlarla dolu bir masanın arkasında bulunan güvenlik çalışanı bana nereye ve kime geldiğimi sordu. Gerekli bilgileri kendisine ilettikten sonra günlük giriş kartım basıldı ve 7. kata çıkmam söylendi. Bana söyleneni yaptım ve asansörden indiğimde randevum olan kişi beni karşıladı. Ayaküstü merhabalaştıktan sonra bana ofisleri gezdirmeye başladı. Warner Bros, DC’yi satın aldığı için binanın (yanlış hatırlamıyorsam) 7. 8. ve 9. katları, yani DC Comics olarak geçen katlarında bir değişiklik söz konusuydu. DC Comics’in katını bir yukarı çıkarıyorlardı, bu arada MAD’in koridoru değişiyordu. Çalışan ofisleri yer değiştiriyordu. Warner Bros. bir departmanını oraya taşıyordu vs… Kısacası her yer karmakarışıktı. Ama buna rağmen ofislerin ve koridorların gerçekten etkileyici olduğunu belirtmek isterim. Yıllarca DC çizgi romanları okumuş biri olarak bu ofisleri gezmek benin için gerçekten kelimelerle anlatılamayacak bir duyguydu.

Neyse, geziden sonra ofise geçtik ve telifler konusunu 3. kez masaya yatırdık. Bir saatlik bir görüşmenin ardından ben onlara Türkiye’deki çizgi roman piyasasını en ince detayına kadar anlatmıştım; onlar da bana neden Türkiye’de DC yayınlanamayacağını açıklamışlardı. Aslında açıkladıkları şey tabii ki bu değildi ama benim için anlatılarnların anlamı buydu. Yayınlanamaz derken DC istemiyor veya izin vermiyor şeklinde bir durum anlaşılmasın lütfen. Parayı yatıran her yayınevi DC comics yayınlayabiliyor fakat bu yatırılacak para ne yazık ki Türkiye’deki birçok yayıncı için, özellikle de bizimki gibi amacı minimum kârla Türk okurunu Amerikan, İtalyan, Fransız, Belçika ve Japon çizgi romanından mahrum bırakmak istemeyen küçük yayıncılar için ufak çapta bir intihar girişimi anlamına geliyor.

Sanırım burada yayımcı kimliğime bürünüp telif hakları, çizgi roman/kitap yayımlanması hakkında biraz bilgi vermem gerekiyor yoksa anlatmak istediğim şeyler tam olarak anlaşılamayacak.

Dünya piyasasında genel olarak kabul gören telif hakkı payı %8’dir. Eğer telif hakkını elinde bulunduran kişilerle doğrudan iş yapıyorsanız bu pay azalacağı gibi, işin içine ajanslar girdiğinde bu pay artabilir de. Peki ne demek bu %8? Kapak fiyatı 1 TL’den 2000 adet çizgi roman basarsanız (bu arada verdiğim baskı sayısı 70 milyonluk Türkiye için bastığımız bir Örümcek Adam cildinin baskı sayısı!) kapak fiyatlarının toplamının %8’ini telif olarak ödemeniz gerekir. Bastığınız eserin satılıp satılmaması, içinde KDV dahil olması, dağıtımcıya büyük indirimlerle vermeniz, satılan malın parasını aylar sonra almanız, %100 iade garantili çalışmanız gibi konular hiç önemli değildir. Siz bu parayı bir kerede de olsa, taksitli de olsa ödemekle yükümlüsünüzdür (Verdiğim örnekte ödenmesi gereken telif ücreti 160 TL’dir).

Kitap yayımladığınızda işin içine kağıt ve matbaa ücretiyle birlikte çevirmen ücreti eklenir. Çizgi roman işinde ise çevirmenin aldığı para çok daha cüzi olsa da baskının tamamen renkli olması matbaa maliyetini oldukça yükseltir. İşte burada, çizgi roman için bir gider daha devreye girer: dijital malzeme.

Çizgi romanın basılması için gereken dijital çizimler telif hakkını veren kişi için tamamıyla ek bir gelirdir çünkü zaten yazar/çizer ekibi çizgi romanı dijitalleri üzerinden teslim ederler (genellikle). Durum böyle olunca da bu malzemelerin kullanım hakkını satın almanız için karşı tarafla pazarlık yapabilir durumda olursunuz. İşte DC’nin pazarlık yapmadığı şey de ne yazık ki bu dijital malzemeler.

DC’deki görüşmede öğrendiğim bir şey, Warner Bros.’un çizgi romanların diğer ülkelerde yayımlanması konusuyla şu an için ilgilenmediği oldu. Çizgi roman önem sırasında şimdilik en alttaymış. Bu yüzden de bütün dünya için belirlenmiş tek bir telif ücreti payı ve tek bir dijital malzeme ücreti bulunuyormuş (DC, Warner Bros.’a geçmeden önce bu ücret için pazarlık edilebiliyordu). İşin kolayına kaçılmış yanı. Verdiğiniz telif sizin belirlediğiniz kapak fiyatı üzerinden hesaplandığı için ülkeye göre değişiklik gösterebiliyor. Fakat dijital ücretleri bütün dünya için aynı. Yani yaklaşık 5000 basıp kapak fiyatını 20 Euro civarında koyan bir Fransa’nın veya İtalya’nın verdiğiyle aynı dijital ücretini ödemeniz gerekiyor ki bu da Türkiye’de bütün hesapları altüst ediyor. 160 sayfalık bir cilt için ödemeniz gereken dijital masrafı Marvel’ınkinin ya da Dark Horse’unkinin 5-6 katına çıkıyor. Eğer kalın bir cilt basacaksanız neredeyse telif ücreti kadar da dijital malzeme ücreti ödemeniz gerekiyor. Durum böyle olunca da ne yazık ki Türkiye’de DC yayımlamak gerçekten çok pahalıya geliyor. Zaten zar zor ayakta duran bir sektörde Marvel’a 1 koyup DC’ye 2 koyarsanız bunu ne okuyucuya açıklayabilirsiniz ne de satış yapabilirsiniz.

Yaptığım görüşmeye geri dönecek olursak; DC’nin, yani dolaylı olarak Warner Bros.’un çizgi roman politikasının 2012 yılında da değişmeyeceği bilgisini aldım. 2013 için şimdilik bir şey söyleyemiyorlar ama bizim durumumuzda olan birçok Avrupa ülkesi bulunduğunu kendileri de biliyorlar. Hatta uzun yıllardır DC yayınlayan yayıncılar bile bu politikadan etkilenmiş görünüyor. Örnek vermek gerekirse çok uzun yıllardır DC çizgi romanlarını yayımlayan Panini Fransa, DC haklarını Ocak 2012 itibariyle Dargaud’ya (Asterix, Blueberry, Blacksad, Red Kit, XIII ve daha nicelerini yayınlayan yayınevi) kaptırmış durumda. Bunun nedeni üstü kapalı geçilse de Warner Bros.’un fiyat politikasının bu durumda büyük bir payı oldu gerçek.

 Türkiye’de Örümcek Adam, X-Men, Conan, Yürüyen Ölüler, Red Sonja gibi çizgi romanların yayımcısı Marmara Çizgi olarak biz de Batman’i Türkçe’ye yeniden kazandırmak istiyoruz fakat günümüz Türkiye piyasasında bunu gerçekleştirebilecek yayınevi sayısı ne yazık ki çok az ve biz de bunlardan biri değiliz. 2013’te Warner Bros.’un bu tutumunu değiştirmesini dilemekten başka şu an için yapabileceğimiz bir şey bulunmuyor.

İlginizi çekebilir...

Vizyon

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et