Usta oyunculuğu ile pek çok kişinin gönlünde taht kuran Uğur Yücel 2004 yılında Yazı Tura’yı çektiğinde ister istemez hepimiz çok heyecanlanmıştık. Tam Türkiye sinemasına yeni bir soluk mu geliyor derken Hayatımın Kadınısın ve Ejder Kapanı filmleri biraz hayal kırıklığı yaratsa da sinemaseverler Uğur Yücel’e kredi vermeye devam etti. Ta ki geçtiğimiz yıl İstanbul Film Festivali’nde gösterilen Soğuk filmine kadar. Soğuk her yönüyle talihsiz, özellikle de kadına bakışı açısından çarpık bir filmdi.
Üst üste gelen bu talihsiz projeler yönetmen Uğur Yücel’i de bunaltmış olacak ki son filminde başarısı garanti olan bir uyarlamayla karşımıza çıktı. Hindistan yapımı Black‘den birebir uyarlanan film dram dozu oldukça yüksek bir hikâyeye sahip. 2 yaşındayken kör ve sağır olduğu anlaşılan Ela’nın kimseyle iletişim kuramadığı karanlık ve sessiz dünyasından, onu zaman zaman hırpalamaktan çekinmeyen azimli hocasının üstün çabasıyla kurtuluşunu anlatan film, seyirciyi daha ilk andan içine almayı başarıyor.
Uğur Yücel, yönetmenliğin yanı sıra filmdeki Mahir Hoca karakteriyle de yine izleyeni kendine hayran bırakıyor. Yücel’in başrolü paylaştığı Beren Saat için aynı şeyi söylemek pek mümkün olmasa da önceki projeleriyle kıyaslandığında Saat’in de pek fena bir iş çıkarmadığını söyleyebiliriz. Kuşkusuz bunda canlandırdığı sağır ve dilsiz karakter için diyaloga ihtiyaç duyulmamasının da etkisi büyük.
Duymayan ve görmeyen bir çocuğun yapayalnız dünyasının ve Mahir Hoca’yla tanışana kadarki isyankârlığının neredeyse delilik düzeyinde işlendiği filmin en büyük artısı ise hiç düşmeyen temposu. Özellikle, geri dönüşlerle anlatılan çocukluk yılları, çocuk oyuncu Melis Mutlaç’ın çarpıcı performansının da katkısıyla dinamizmini hiç yitirmiyor. Hazar Ergüçlü’nün canlandırdığı Ela’nın kız kardeşi Ayla ise filmin en eksik bırakılmış karakteri. Ergüçlü karakterin sınırları içerisinde elinden geleni yapsa da ne Ela ile ilişkisi ne de kendisi yeterince işlenmiş olduğu için Ayla karakterinin patlamaları seyirciye geçemeden kalıyor.
Diğer yandan, kostümden dekora, makyajdan saça her şeyin orijinal filmden birebir kopyalanmış olması projenin özgünlüğüne fena halde gölge düşürüyor. Zaten Hintli yönetmen Sanjay Leela Bhansali’nin filmini yerli oyuncularla tekrar izliyormuş hissini yaşarken, filmin sonuna doğru “ağlatmadan bırakmayız” mantığıyla artan müzik ve dram dozu ise işin iyice tadını kaçırıyor. Yine de Türk izleyicisinin sinemaya ya gülmek ya da ağlamak için gittiği göz önüne alınırsa bu ajite tarzın gişede iyi iş yapacağı kuşkusuz.
Sonuç olarak, Benim Dünyam çarpıcı hikâyesi ve oyuncu kadrosuyla izleyicinin seveceği ve uzun yıllar hatırlayacağı bir film olmuş. Ancak filmin vizyona işitme engelliler için altyazılı, görme engelliler için ise sesli betimleme seçeneği olmadan girmesi ne yazık ki işin ruhuna fena halde ters düşüyor. Dileriz gelecekte engellilerin dünyasını anlatmaya soyunan projeler engellilerin de izleyebileceği formatta karşımıza çıkarlar.
Yönetmen: Uğur Yücel
Senaryo: Ugras Günes, Can Yücel
Oyuncular: Beren Saat, Uğur Yücel, Ayça Bingöl
Yapım: 2013 / Türkiye