BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Festival

40. İstanbul Film Festivali Nisan Gösterimlerinden Geriye Kalanlar

Aşktan Sonra / After Love

İngiltere yapımı After Love, kocası aniden hayatını kaybeden Mary Hussain’in, ölen eşinin sadece 34 kilometre uzakta, 20 yıldır gizli tuttuğu başka bir ailesi olduğunu öğrendiğinde merakına karşı koyamayışı üzerinden ilerliyor. 2015’te Screen International tarafından Yarının Yıldızları arasında gösterilen Pakistan asıllı İngiliz yönetmen Aleem Khan’ın ilk uzun metrajlı filmi, farklı kültürlerden iki kadını kaybettikleriyle birbirine bağlayarak; yas, aile ve kültür çatışması kavramlarını ele alıyor. Başrolde yaslı dul olarak izlediğimiz Joanna Scanlan’ın çarpıcı bir performans sergilediği filmin janrı biraz risk alınarak dram yerine kara komedi olarak seçilse çok daha başarılı bir işe imza atılabilirmiş.

Susmayan Köpek / El perro que no calla

Programın Dünya Festivallerinden bölümü kapsamında gösterilen El perro que no calla, işe gitmek için bile köpeğinden ayrılamayan bir adamın hikayesinden yola çıkarak, dünyayı sarsan bir felaketi oldukça absürt bir anlatımla ele alıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse müthiş bir kısa film fikri yakalayan Arjantinli yönetmen Ana Katz’ın uzun metraj ısrarı ile çöp ettiği filmi 55. dakikadan itibaren izlemek yeterli.

Possessor

Beyne yerleştirilen cihazlarla başkalarının zihinlerine girerek insanları birer suikastçıya dönüştüren gizli bir teşkilat, rutin bir görevde beklemedikleri bir sorunla karşılaşınca ele geçirmek istedikleri zihinlerden birindeki şiddet potansiyeli, hesapta olmayan bir vahşet sarmalı yaratıyor. David Cronenberg’in oğlu Brandon Cronenberg’in çektiği Possessor, bilinç kontrolü ile suç işleme/işletme üzerine çekilmiş çarpıcı bir film. Oğul Cronenberg 2012’de yönettiği Antiviral ile de dikkat çekmişti. Bakalım zamanla boynuz kulağı geçecek mi?

(Filmin şiddet dozu hassas izleyiciler için rahatsız edici olabilir.)

Tufan Olmayacak / Tvano Nebus

Programın Genç Ustalar bölümü kapsamında gösterilen Tvano Nebus, farklı ülkelerde yıllarca danışman olarak görev yapan bir albayın, kendi ülkesinde iç savaş patlak verince, ister istemez taraf seçip eyleme geçmek ve becerilerini göstermek zorunda kalışı üzerinden ilerliyor. Yönetmen Marat Sargsyan, ilk filmi hakkında “Savaş hakkında bilgi yoksa, o savaş da yoktur” diyor. Biraz zorlayıcı bir izleme deneyimi olsa da savaş olgusuna alışıldığın dışında bir yerden bakması filmin en büyük artısı.

Asla Ağlamam / Jak najdalej stad

Nisan ayı seçkisinin en dikkate değer filmlerinden biri olan Polonya-İrlanda ortak yapımı Jak najdalej stad, Polonya’da küçük bir kasabada yaşayan 17 yaşındaki Ola’nın, İrlanda’da çalıştığı inşaatta kaza geçirerek ölen babasının cenazesini memleketine getirmek için çıktığı zorlu yolculuğu konu alıyor. Programın Çiçek İstemez bölümü kapsamında gösterilen film, derdini hiç ajitasyona kaçmadan sade bir üslupla anlatıyor. Kuşağının en yetenekli sinemacılarından sayılan Piotr Domalewski, ilk filmi Cicha Noc / Sessiz Gece ile de 2018 yılında eleştirmenlerden bolca övgü almıştı.

Gönül İşleri / Les choses qu’on dit, les choses qu’on fait

Yönetmenliğini Emmanuel Mouret’nin yaptığı Fransız filmi Les choses qu’on dit, les choses qu’on fait, tam antidepresan filmlerini sevenlere göre acı-tatlı bir komedi. Bol bol aşk üçgenleriyle ve kaçamak hikayeleriyle süslü film, yönetmenin tanımıyla “Hafif hikâyelerle ciddi hikâyelerin yan yana durup birleştiği, parantezler gibi iç içe aktıkları duygusal bir tablo”.

Son Banyo / O Último Banho

Son yeminini etmeye hazırlanan orta yaşlı rahibe Josefina’nın, büyükbabasının ölümüyle yalnız kalan ergen yeğeni Alexandre’ı himayesine almasının ardından ikilinin arasında gelişen muğlak yakınlığı konu alıyor film. Portekizli yönetmen David Bonneville’nin ilk uzun metrajı O Último Banho, nereden bakılırsa oradan okunmaya müsait bir anlatı sunuyor. Mayınlı bölge filmlerini sevenlerin bu filmi bir kenara not etmelerini tavsiye ediyoruz.

Luzzu

Adını Malta’ya özgü bir balıkçı teknesinden alan Luzzu, fazla film üretilmeyen Malta’nın Sundance gibi büyük bir festivalde yarışan ilk filmi. Yönetmenliğini Alex Camilleri’nin yaptığı film, eşine ve yeni doğmuş çocuğuna daha iyi bir hayat sağlayabilmek için kaçak avcılıktan sabotaja kadar her türlü pis işe bulaşan genç bir balıkçının başından geçenleri konu ediyor. Bir ilk film için göz dolduran Luzzu, aslen kurgucu olan yönetmen Camilleri’nin adını yakında daha sık duyacağımızın müjdeliyor.

Arkadaşlar Arasında / Le bonheur des uns…

Programın Antidepresan bölümü kapsamında gösterilen Le bonheur des uns, herkesin kendinden ve çevresindekilerden bir parça bulacağı bir Fransız komedisi. Yönetmenliğini Daniel Cohen’in yaptığı film, dört yakın arkadaşın, içlerinden birinin beklenmedik bir başarı yakalaması sonucundan sarsılan dostluklarından yola çıkarak herkesi kendisiyle ve dostlarıyla yüzleşmeye davet ediyor.

180 Derece Kuralı / Khatte farzi

Festivallerin olmazsa olmazı İran filmlerinden Khatta farzi, programın Çiçek İstemez bölümü kapsamında yer alıyor. İran’ın kuzeyindeki bir aile düğününe katılmak isteyen Sara’nın, kocasının gitmesine izin vermeyen tahakkümüne karşı kurduğu planın yol açtığı felaketi konu alıyor. Dünya prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapan film, yönetmen Farnoosh Samadi’nin yalanlar, sırlar ve bunların yol açtıkları hakkında tasarladığı üçlemesinin ilk filmi.

Aynalar / Spogulis

Letonyalı yenilikçi sinemacı Laila Pakalnina’nın Tallinn Kara Geceler Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan ve baştan sona “selfie bakış açısıyla” siyah beyaz çektiği Spogulis, deneysel bir Pamuk Prenses uyarlaması. 200 yıllık bir masaldan narsisizm, beden faşizmi ve sosyal medya eleştirisi çıkartan yönetmen Pakalnina, “günümüzde herkes akıllı telefonlardan kendi görüntülerine bakıp Pamuk Prenses’in kötü üvey annesinden bile fazla kendi kendine konuşuyor aslında” diyor.

İki Aşığın Ölümü / The Killing of Two Lovers

Düşük bütçeli bağımsız bir Amerikan yapımı olan The Killing of Two Lovers, genç yaşta evlenip dört çocuk sahibi olan kasabalı bir çiftin, 30’lu yaşlarına geldiklerinde tıkanan ilişkilerini konu alıyor. Başrolde yer alan Clayne Crawford’ın güçlü performansının da epey övüldüğü, yönetmen Robert Machoian’ın ilk uzun metrajlı filminde çocukları canlandıran oyuncular gerçek hayatta Machoian’ın kendi çocukları.

Üst Kattakiler / Sentimental

İspanya’nın en tanınmış auteur yönetmenlerinden Cesc Gay, son filminde olağanüstü oyunculuk performanslarıyla sürükleyen, gerçek zamanlı, kurnazca kurgulanmış, çok eğlenceli bir romantik komediye imza atıyor. 15 yıllık beraberlikleri heyecansız bir birlikteliğe dönüşen Julio ile Ana’nın, yeni komşularını davet ettikleri sıradan bir akşam yemeğinin duygusal patlamalar, şaşırtıcı teklifler ve aşırılıklarla dolu bir geceye evrilmesini konu alan film, yönetmenin kendi yazdığı ve sahnelediği tiyatro oyunundan uyarlama. Bu filmi izledikten sonra yeni komşularınızı yemeğe davet ederken iki kez düşüneceksiniz 😉

İlginizi çekebilir...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et