BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Vizyon

Civil War: Amerikan Toplumunun İç Savaş Paranoyası

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Alex Garland’ın son yönetmenliğim olacak dediği Civil War / İç Savaş  nihayet görücüye çıktı. Baştan belirtelim ki günümüz Amerikasında yaşanan farazi bir iç savaşı konu alan film öyle aksiyonu yüksek, vurdulu kırdılı bir savaş filmi değil. 1860’larda yaşanmış Kuzey-Güney savaşından beri kendi topraklarında savaş görmemiş Amerikan toplumunun savaş paranoyasından beslenen film, sebebi tam açıklanmayan iç savaş sırasında başkente ulaşmaya çalışan gazeteci ve fotoğrafçılardan oluşan bir grup savaş muhabirinin tehlikelerle dolu yolculuğunu konu alıyor. Yol boyunca karşılaştıkları olaylar vesilesiyle de izleyiciyi savaş gazeteciliği/fotoğrafçılığı üzerine etik tartışmalara davet ediyor. 

Uzun süredir yaptığı sıradışı işlerle dikkat çeken A24’ün en yüksek bütçeli filmi olarak tanıtılan Civil War’un en büyük kozu elbette senaristliğini ve yönetmenliğini Alex Garland’ın yapıyor olması. Ancak filmin kozları bundan ibaret değil. Garland, bugüne kadar yapılan tüm zombili, salgınlı filmlerin/dizilerin aslında bu fantastik öğelerin ötesinde anlatmaya çalıştığı, olağanüstü koşullarda kuralsız kalan toplumlarda yaşanabilecek insanın insana zulmünü bu kez hiçbir fantastik arka plana gerek duymadan olası bir iç savaşla anlatıyor. Sınırlarının hemen ötesinde yıllardır süren iç savaşa tanıklık etmiş bir toplum olarak bu bize o kadar çarpıcı gelmese de sıradan bir elektrik kesintisinden sonra “I Survived (Hayatta Kaldım)” tişörtleri bastıran Amerikan toplumu için kendi topraklarında yaşanabilecek ve Amerikalının Amerikalıyı kırdığı bir savaş paranoyasının sarsıcılığını göz önüne almak gerek. 

Film bize savaşın neden çıktığını tam olarak söylemese de savaşın tarafları olan eyaletlerin hangileri olduğuna bakıldığında hem 1861-1865 arası yaşanan Kuzey-Güney savaşına göndermeler yaptığı hem de 2023’ün sonlarından beri Meksika sınırındaki eyaletlerin merkezi hükümetle yaşadıkları gerginliği referans aldığı söylenebilir. Yani Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor. 

Filmin dikkate değer yanlarından biri de her “vatansever” Hollywood filminin sonunda dalgalan Amerikan bayrağının, bu kez ülkenin eyaletlerini simgeleyen 50 beyaz yıldızlı bayraktan farklı olması. Farklı bir Amerikan bayrağı göstermek yıllar önce Jericho adlı dizide denenmiş ve izleyenlerin devam etmesi yönündeki tutkulu ısrarına rağmen dizi yayından kaldırılmıştı. Dolayısıyla daha önce de sıradışı işleriyle tanıdığımız Garland’ın hem Amerikan toplumunun iç savaş paranoyasını odağına alarak hem de alternatif bir Amerikan bayrağı kullanma cüreti göstererek oldukça iddialı bir yapıma imza attığını söyleyebiliriz. 

Yazının başında filmin aksiyonu yüksek bir savaş filmi olmadığını söylemiştik ancak özellikle son yarım saatte filmi bu gözle izleyecek olan sinemaseverleri de tatmin edecek sahneler bulunduğunu belirtmek gerek. Filmin bir diğer güçlü yanı ise ses tasarımı. Civil War, arka fondaki savaş seslerini, sessizliği ve müzikleri kullanabileceği en iyi şekilde kullanıyor ve izleyeni o tekinsiz savaş atmosferinin içine çekmeyi başarıyor. İmkanınız varsa filmi sinemada izlemek alacağınız zevki oldukça arttıracaktır diyor ve savaşsız bir dünya diliyoruz. 

İlginizi çekebilir...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et