BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Belki Haneke'nin son filminin ismi Fedakârlık ve bu filmin ismi Aşk olmalıydı. Hatta Istvan Szabo'nun (söz konusu iki filmin yanına yakışmasa da) Kapı'sına Sadakat ismi verilerek birbirine görünmez iplerle bağlı bir üçleme ortaya çıktığı bile düşünülebilir.

Bir Film Hakkında

Bu filmin adı Aşk olmalıydı: Tepelerin Ardında (Beyond The Hills)

Belki Haneke’nin son filminin ismi Fedakârlık ve bu filmin ismi Aşk olmalıydı. Hatta Istvan Szabo’nun (söz konusu iki filmin yanına yakışmasa da) Kapı’sına Sadakat ismi verilerek birbirine görünmez iplerle bağlı bir üçleme ortaya çıktığı bile düşünülebilir.

beyond_the_hills_4

Alina ve Voichita yetiştirme yurdunda tanışıp âşık olmuşlar. Daha doğrusu Alina Voichita’ya âşık olmuş ve Voichita Alina’nın aşkını karşılıksız bırakmamış. Voichita dâhil yetimhanedeki çoğu kız para karşılığı erkeklerle yakınlaşırken, buna mecbur kalırken, Alina karate öğrenip sevdiğini koruma yoluna gitmiş.

 serkan-cellik Serkan Çellik

Voichita her zaman daha saf, kandırılabilir olmuş, Alina ise tabiri caizse daha erkeksi ve güçlü. Alina koruyucu ailenin yanına verilmiş; kendine ait bir odası, oyuncakları, hayatı olmuş. Vaktin geldiğini hissedince Almanya’ya gidip çalışmış, fena sayılmayacak miktarda para biriktirmiş. Bir gün arsa alıp üzerine ev yapma hayaliyle saklaması için biriktirdiklerini koruyucu babasına emanet etmiş.

Voichita ise yetiştirme yurdunda kalamayacak kadar büyüyünce Ortodoks kilisesine adamış kendini. Manastırın başındaki otuzlu yaşlarını süren rahibi babası bilmiş, adamın mucizelerine inanmış ve sözünden çıkmamış. Alina’yı özlemiş, onsuz günler zor geçmiş ama sonunda alışmış. Ona sunulan tanrıyı her şeyden çok sevmeye başlamış.

Beyond the Hills by Cristian MUNGIU, film still

Alina da çok özlemiş Voichita’yı. Onsuz günler zor geçmiş ve bu duruma hiç alışamamış. Geçen zaman boyunca yeniden bir araya gelmenin hayallerini kurmuş. Sonunda bir plan yapıp işlemesi için kendini adamış. Almanya’da birlikte garsonluk yapabilecekleri bir gemide iş ayarlamış. Müjdeyi vermek, yeniden bir araya gelebilecekleri günün geldiğini söylemek için de Voichita’nın kapandığı manastıra gelmiş. Tutup kolundan götürmek ve mutlu bir yaşam sürmek için.

Ne yazık ki durum Alina’nın hayalini kurduğu gibi değil. Voichita değişmiş. Alina’yı hala seviyor ama o kadar çok değil, o şekilde değil. Kendisine sunulan tanrı modeli kadar değil. Bu da Alina’yı öfkelendiriyor. Önce eski Voichita’nın yerinde olmadığını fark ediyor. Bu onda ufak gerginliklere neden oluyor. Sonra yavaş yavaş sevdiğinin kendisiyle gelmeyeceğini görüyor ve sinirleniyor. Suçu beyin yıkamakla suçladığı pedere atıyor. Voichita’yı pedere âşık olmakla, pederi de Voichita’yı cinsel anlamda istismar etmekle suçluyor. Fakat ortada böyle bir durum yok.

beyond_the_hills_2

Yönetmen Mungiu film boyunca bununla ilgili en ufak imada bulunmamış ve pederi kirletmemiş. Yalnızca pederi değil, rahibeleri de, Alina ve Voichita’yı da, polisleri de, hasta bakıcıları da kendi inanç dünyaları içinde haklı bırakmış. Filmde hiç kimse yaptıklarını kötü niyetle yapmıyor. Peder güçleri olduğuna gerçekten inanıyor, rahibeler kümes hayvanı gibi yaşamanın tek doğru yol olduğunu düşünüyor, Alina aşk için tüm dünyayı karşısına alabileceğine emin ve Voichita eski dostunun manastırda kalıp mutlu olabileceğini zannediyor.

Kimseyi inancı ya da davranışları nedeniyle hor görmemiş Mungiu. Karakterlerini sistem kurbanı koyunlar gibi çizmiş. Kızlar arasındaki aşkı şeytan işi sanıyor kilisedekiler. Hayal kırıklığının getirdiği öfkeyi, hasret yüzünden girilen sinir krizlerini, istediğini elde edememenin yarattığı kendine zarar verme güdüsünü şeytan tarafından ele geçirilmek gibi yorumluyorlar. Oysa temel insan davranışları bunlar. Tıbbın da tek önerisi antidepresanlar ve dinlenme oluyor zaten. Ama biletlerin yanışı, gemideki işin kaçışı ve Voichita’nın onu eskisi gibi sevmeyişi Alina’ya taşıyabileceğinden ağır yükler getiriyor. Alina ise Voichita’yı değil; kiliseyi, pederi ve dini suçluyor.

beyond_the_hills_1

Ben Tepelerin Ardında’ya muhteşem bir aşk filmi gözüyle baktım ama pekâlâ din denen olgunun insanlar üzerine etkisi şeklinde farklı bir okuma da yapılabilir. Nasıl okunursa okunsun, Mungiu tüm zamanların en iyi senaryolarından birine imza atmış ve düşündüklerini perdeye kusursuz şekilde yansıtmış. Filmin renkleri, çekim ölçekleri, kameranın durduğu yer her karede etkileyici. Kulağınızı tıkayıp hiçbir ses duymadan baksanız bile hipnotize edici. Belki Haneke‘nin son filminin ismi Fedakârlık ve bu filmin ismi Aşk olmalıydı. Hatta Istvan Szabo‘nun (söz konusu iki filmin yanına yakışmasa da) Kapı‘sına Sadakat ismi verilerek birbirine görünmez iplerle bağlı bir üçleme ortaya çıktığı bile düşünülebilir.

tepelerinardinda_afisTepelerin Ardında
Beyond The Hills

Yönetmen: Cristian Mungiu

Senaryo: Cristian Mungiu

Oyuncular: Cosmina Stratan, Cristina Flutur, Valeriu Andriuta

Yapım: 2012 / Fransa – Belçika – Romanya / 150 dk.

 

İlginizi çekebilir...

Vizyon

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et