İzmir’in kültür hayatındaki herkesin şöyle bir söylemi vardır ezelden beri: İzmir’de kültür hayatı çok yetersiz! Buna rağmen kimse elini taşın altına koymaz, herkes kendi köşesinde konuşur durur bunu. Yusuf Saygı elini İzmir için taşın altına koyanlardan kuşkusuz. Bu sene 16. kez düzenlenen Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali yönetmeni Saygı’yla konuştuk…
Ercan Dalkılıç
Siz nasıl karar verdiniz bu taşın altına elinizi koymaya? Sektörün içinde olan bir isimsiniz, ama festival yapmak çok ayrı iş. Sizi bu işe iten nedir?
Geçen sene, sinemanın 100. yılında İzmir Kısa Film Festivali’nin yapılamayacağı anlaşılınca içimiz el vermedi açıkçası. Ağustos ayından itibaren çalışamaya başlamıştık geçen sene, yani çok kısa bir zamanda yaptık festivali. Adeta Don Kişot’luk örneğiydi. Bu sene daha uzun bir süre çalışma imkanımız oldu. Festivalle yerel yönetimi barıştırdık, zira aralarında kopukluklar vardı. Onların desteği ile daha büyük bir festival gerçekleştirme imkanımız oldu. Umarım seneye de büyüyerek devam ederiz.
Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali ilk kez 2000 yılında düzenlendiğinde siz öğrenciymişsiniz. O günden bu yana ne değişti? Siz neler kattınız festivale?
Hala öğrencilik yıllarımdaki amatör ruhumla hareket ediyorum. Bu ruhu birlikte çalıştığımız tüm arkadaşlara da aşılamaya çalışıyorum. Daha önce bir salondaydı, biz bunu öğrencilerle buluşturduk. Üniversitelerin yanında bir salon daha açtık merkezde. İzmir’de sinemaya büyük bir ilgi var, özellikle öğrenciler tarafından. Çeşitli workshoplar koymaya çalıştık onlar için. Yapımla ilgili atölyeler koyduk, gelen konukların özellikle tecrübeli isimler olmasına, festival takipçilerine yararlı isimler olmasına dikkat ettik.
Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali, ülkemizin en uzun soluklu kısa film festivali. Bu sene 16. yaşına bastı. Bunun sırrı nedir?
Festivalin ilk yapıldığı zamanı biliyorum, bu festival bir film gösterimi şeklinde başladı, öğrenciler tarafından yapılıyordu. O arkadaşların ilk günkü heyecanı ben biliyorum. O koşuşturmaca hala aklımdadır. Çok çalıştılar, üstüne çok koydular festivalin. Avrupa’da bazı yerlere akredite olundu, destekler bulundu, onlar da o amatör ruhla yaptılar bunu. Bunun yanında İzmir’de başka bir şeyin olmaması da bir faktör. İlgi hala devam ediyor, salonlar hep doluydu, birçok film Türkiye’de bir tek burada oynadı, uluslararası alanda ödül veren ilk kısa film festivali oldu. Yurtdışındaki bilinirliği de çok fazla bu nedenle, 400 kadar film var bu sene festivalde. Başvuru sayısı ise 1700’lere kadar çıktı. 87 ülkeden başvuru geldi. Bu elimizdeki olanaklara göre iyi bir başarı.
Sizce İzmir’de başka bir festival yapılamamasının sebepleri nelerdir? Sözgelimi; neden Adana ve Antalya gibi köklü bir festivale sahip değil İzmir?
İzmir’in temel sorunu bu aslında. 3. büyük kent olmasına rağmen İzmir, sporda olsun, sanatta olsun çok sönük kalıyor. Son dönem biraz çalışıldı, denendi, ama olmadı sanırım. İzmir’de birçok kültür aktörü var, herhalde o birliktelik bir şekilde sağlanamadı. Fakat bu birliktelik sağlanacak, bir çatı oluşturuldu, Akdeniz Akademisi’nde birçok kültür aktörü bir araya geliyor, toplantılar yapıyor bir süredir. Çok zaman kaybettik aslında, ama yavaş yavaş yoluna girecektir her şey. Ülkemizdeki diğer festivallerde yaşanan kötü tecrübelerin İzmir’de yaşanmayacağını düşünüyorum.
Kısa filmciler için bulunmaz bir nimet Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali aslında. Siz de kısa film çekmiş, şu anda da film işinde olan biri olarak gelecekte kısa filme ve kısa filmcilere daha fazla destek olmayı düşünüyor musunuz?
Ben gördüm ki, uzun metraj ya da kısa metraj fark etmiyor, dağıtım kanalı çok sorunlu. Ülkemizde yapılan filmlerin, dünyanın her tarafında gösterilmesi gerekiyor. Bazı yönetmenler bu hakları yurtdışına devredilip dola devam ediliyor. Ben bu dağıtım ağını oluşturmak istiyorum; ama İzmirli olan kısa filmler için… Küçük bir katalogla onları dağıtmak istiyorum. Biz geçen seneki kısa film seçkimizi İrlanda’da gösterdik sözgelimi. Hem kısa filmcileri motive etmek de gerekiyor. Bu İzmir’in de tanıtımı diğer yandan. Ayrıca festivalin salonlarını arttırmak istiyoruz. Bütün şehre yayılan, yıl boyunca süren etkinlikler de yapacağız inşallah.
***