BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Bir Film Hakkında

Gençlik Edebiyatı Uyarlamalarının Yüz Karası: Uyumsuz Serisi – Yandaş

Tek güzel yanı bölüm adları olan Uyumsuz serisinin üçüncü filmi Yandaş, “öncekileri izlemediyseniz burada işiniz ne” diyerek başlıyor ve yeşil ekran önü akrobasi şovlarının ilkini çok geçmeden görücüye çıkarıyor. “Diktatörü devirenin diktatör olma çabası” diyebileceğimiz bir fikir kırıntısı bırakıp yere, aksiyon sahneleriyle oyalanmamızı, üzerine fazla düşünmememizi diliyor. Baş yakışıklı baş kadının kardeşini seyirciye “ben bu sahneleri çok gördüm, o kadar çok gördüm ki, sayısını hatırlamıyor ve artık umursamıyorum” dedirtecek şekilde kaçırdıktan sonra, ikinci filmin sonunda haberdar olduğumuz duvarın öte tarafındakilerle buluşmak için altı ana karakter yola çıkıyor. Duvarı aşamadan “birazdan öleceğim o yüzden kameraya doğru gülümseyeyim” bakışı atan kızımız kaybedildikten sonra beş kişi kalarak, gördükleri her şeye şaşırıp “oh, shit” diyecekleri diyarlara yelken açıyorlar.

CmWZ1h2W8AAXaEJ.jpg-large kopya

Suların kırmızı aktığı, bir tür 2000 yılından kalma Mission to Mars-Red Planet estetiğine öykünülmüş duvarın öte yanında yaşananlar Allegiant’ın konusu. Yaşananlar derken, şöyle şeyler: Beş kişi, içinde bir kişinin olduğu kapısız zırhlı araçtan açık arazide hem de aynı yöne koşarak kaçmayı deniyor mesela. Bir kişi de yerinde dursa ya da başka yöne gitse zaten hepsi birden takip edilemez, ama bunu düşünmeyin siz, yerinde duramayan kameranın peşine takılıp sarhoş olun en iyisi. Plazma balonlarının içinde uçarken el ele tutuşmaya çalışan liseli aşıklarıysa görmedim sayarsınız.

Biraz sonra Tris’in neden Kezban gibi göründüğünü, aslında kumral olsa da saçını sarıya boyadığını, sakız çiğnerken omzunu duvara yaslayıp güneşten gözünü kısarak sakınmaya çabaladığını ve elini beline atarak korkutucu olduğunu sandığını anlıyoruz. Meğer safkan (pure) imiş. Diğer tüm Uyumsuz’lar hasarlıyken, o safmış. Anlamlı.

IMG_1783 kopya

Render’ı bitmemiş imajların dekor diye yutturulduğu mekanlarda gezinip uyarlandığı kitapların inşa ettiği bilim kurgu altyapısını monologlar halinde dinleten film alışılageldiği üzere “bit yeniğini aramaya başlayın” noktasına geldikten sonra azıcık ilgi çekici oluyor denebilir. Ya da denemez. Sonrası yine aksiyon, yeşil ekran, şaşırtmaca ve gençlik edebiyatı uyarlamalarının yüz karası olmanın devam filmi.

Not: Bu yazı filme ciddi bir eleştiri getirme çabasında değildir, yazanın izlerken yaşadığı olumsuz deneyimin yansımasıdır ve sadece sayfanın sol üstünde ismi geçen kişiyi bağlar.

İlginizi çekebilir...

Vizyon

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et