BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

BluTV - Dizi

Euphoria (2019): Aşk Bağımlılığı

HBO’nun 2019 tarihli gençlik dizisi Euphoria, Netflix’in -Türkiye’ye hala bir iki gömlek fazla olsa da- deneyimli ve modern izleyici için şurup şeker kalan damıtılmış liberalizminden sıkılanlara ilaç gibi gelecek; özgürlükçü, sert ve güçlü bir anlatı.

Ülke ABD, yer banliyö ve karakterler lise öğrencisi. Binbir türünü gördüğümüz, işittiğimiz, okuduğumuz bir habitat yani. Gitmesek de görmesek de DNA’sını bildiğimiz insanlar üzerine inşa edilen bir senaryo var karşımızda ama çok şükür ki sonuç taptaze.

Şarkıcı/dansçı/model Zendaya’nın başrolde olduğu Euphoria her bölüme, jenerik öncesi süresinin tamamını ayırıp, bir karakterini tanıtarak başlıyor. Rue ile ana rahminde tanışıyoruz mesela ve yaşadığı son güne kadar başına gelen tüm önemli olayları 8 bölüm içinde enfes bir hikâye kurgusuyla öğreniyoruz. Diğer önemli karakterleri de aynı şekilde parçalayıp/bölüp sonra yeniden birleştirerek çizdiği eksiksiz profillerle ete kemiğe büründüren dizi, kalabalık kadrosunun tamamını eşite yakın derecede önemsememizi sağlıyor.

Elbette ağır basan bir karakter var, Rue, doktorların 8 yaşında boğazına tıktığı antipsikotik ilaçlar onu lisede yüksek dozdan ölümle burun buruna gelme noktasına kadar taşıyor. Bir bağımlı. Yaz tatilini rehabilitasyonda geçiriyor fakat umurunda değil, torbacısı zaten aynı mahallenin çocuğu. Bir de “yeni kız” var, Jules, Rue’nun sevebileceği biri, farklı bir ruh. Jules’un 13 yaşında başladığı dönüşümle vücudunu olması gerektiği hale sokmaya çalıştığını söylüyor mesela ama bundan en ufak bir mağduriyet çıkarmaya çalışmıyor senaristler. Jules’un lise öğrencisi bir trans kadın olması hayatın doğal akışıyla tamamen uyumlu. Günahının da sevabının da cinsel kimliğiyle ilişkilendirilmemesi bile senaryo açısından (ne yazık 2020’de bu cümleyi kurmak ama) devrim.

Seks videosu internete düşen kız arkadaşıyla, hötörö erkek arkadaşları dalga geçse de arasını bozmayan bir sporcu erkek karakter var mesela, McKay. Bunu namus meselesi yapmıyor. Cassie de görüntüleri internette gezdiği için bileklerini kesmiyor zaten, “hak etmeyen biriyle oral seks yaptığımı düşünürler en fazla” diyor. Bir senaryo bu kadar anti-arabesk olabilir sanırım.

Esas oğlanımız Nate 193 boyunda, kaslı, futbol takımının kaptanı, söylemeye gerek var mı bilmiyorum ama beyaz, güçlü ama baba figürü altında ezilen bir psikopat. Buna rağmen birine gerçekten âşık olabiliyor. İri vücuduna rağmen muadil temsilleri gibi et beyinli değil, zeki ve karmaşık bir plan yapıp hatasız şekilde uygulayabiliyor. Genelgeçer cinsel yönelimini bayrak gibi sallamıyor, hata yapınca kabul ediyor ve hatta sadece olgunlaşmış insanlara yakışacak kalitede(!) bir sinir krizi geçirebiliyor.

Ebeveynler ikinci planda da olsa akılda kalıcı, liselilerimizin de gittikçe yaşlandığı hesaplanarak bir sonraki kuşaktan üç beş karakter yaratılmış ve okul binasının dışında kalan insanların da eksiksiz tasviriyle, yaşayan bir mahalle elde edilmiş.

Kâğıt üzerinde kusur bulamadığımız Euphoria işitsel olarak da büyüleyici: Drake’in yapımcı, Zendaya’nın başrol olduğu bir diziden beklentinizi karşılama konusunda sıkıntı yaşamıyor. Emmy adayı şarkılar, parti sahnelerini hareketlendiren müzikler ve Shazamlamadan duramayacağınız ritimler 8 bölümü bir oturuşta izletebilecek kadar keyifli. Görüntü yönetimine ise ayrı bir methiye yazılabilir. Yaratıcı ışıklandırma, gece vakti boş bir sokakta yürüyen insanların olduğu sahneye bile gözünüzü kırpmadan bakmanıza vesile oluyor. Bir anda, gerçeküstü şekilde değişen renkler ve aydınlatma sayesinde ağızdan dökülenler haricinde bir dile daha sahip oluyor dizi.

Özetleyecek olursak; mükemmel çizilmiş karakterler, tanıdık yerleri olsa da taptaze bir senaryo ve enfes müziklere eşlik eden göz alıcı görsellikle yoğurulmuş bu büyüleyici gençlik dizisi, bağımlılık, şiddet, tecavüz, çevrimiçi seks odaları, domination, adultery, mansplaining, body shaming, mass shooting ve daha nice kavramı cümle içinde kullanıyor. Tüm bunları aşkın türlü halleriyle paketleyen diziyi mutlaka izleyin.

Not: Sansürün her türlüsüne karşı olanları uyaralım. Ülkemizde diziyi yasal yollardan izlemenin yolu BeIN Connect. Platformdan izlemeyi tercih edecekler için cinsel organların buzlandığını fakat eksik sahne olmadığını belirtelim.

İlginizi çekebilir...

Vizyon

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et