BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Bana Onun Portre-sini Getirin

Günümüzü gün eden adam: Clint Eastwood

Clint Eastwood

Onun oynadığı veyahut yönettiği en kötü filmin bile en az bir kez “seyredilebilitesi” vardır. Sayısı hiç de az olmayan iyi filmlerini ise bir kez seyretmek kafi gelmez, üç olur, beş olur. Kısacası karşınıza çıkan bir Clint Eastwood filmiyse “acaba bugün benim şanslı günüm mü?” diye endişelenmeniz gerekmez.

 Ege Görgün (Landlord)

Clint Eastwood 1930 yılında işçi bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi. İşçi sınıfının kaderini paylaşıp pek çok farklı işte çalıştı gençlik yıllarında. Benzinci de pompacı oldu, itfaiyeci oldu, hatta bir barda piyanistlik bile yaptı. 20 yaşında Kore’ye savaşmaya gidiyordu ki, onu taşıyan uçak kaza yaptı. Ağır yaralarla olsa da hayatta kaldı. Ve tabi savaşın dışında da…

Clint Eastwood

Eastwood sinema eğitimi almamasına rağmen askerlik hizmetini bitirdikten sonra ikinci sınıf filmlerde rol almaya başladı. Bu yeni kariyer fırsatını ona askerde tanışıp arkadaş olduğu gelecekte Kaçak dizisinin yıldızı olacak David Jannsen ve Martin Milner önermişti. Eastwood 50’li yılların ikinci yarısında o kadar kötü filmlerde oynuyordu ki, aktörlüğü bırakmayı ciddi ciddi düşünmeye başladı. Neyse ki imdadına TV için çekilecek western dizisi Rawhide’dan (Dolu Dizgin) gelen teklif yetişti. 1959’dan 1966’ya dek 217 bölüm süren bu uzun soluklu diziyle Eastwood’un kariyeri irtifa kazanmaya başlıyordu.

Spaghetti Western Yıldızı

Clint Eastwood Sonumuz Marlboro adamı gibi olmaz inşallah!

Sergio Leone Bir Avuç Dolar (A Fistful of Dollars – 1964) için oyuncu bakmaktadır. Charles Bronson, James Coburn ve Ty Hardin gibi adayların arasına Rawhide dizisinin boylu boslu başrol oyuncusu da katılmıştır. Üstelik diğerlerine göre de daha ekonomik bir seçenektir. (James Coburn 25 bin, Eastwood 15 bin istemiştir rivayete göre.) Filmin bir diğer Amerikalı oyuncusu Richard Harrison’un tavsiyesiyle Eastwood rolü kapar. İtalyan yönetmenlerin ve sinemaseverlerin yakından tanıdığı bir isim olan Harrison daha sonra bu tavsiyesinin “sinemaya yaptığı en büyük katkı” olduğunu açıklayacaktır.

Clint Eastwood Bir kurşun sana, bir tane de tepemdeki kargaya!

İspanya’da çekilen film yalnızca Eastwood için değil, Spaghetti Westernler için de milat olur. Bu filmi yine Leone yönetimindeki Birkaç Dolar İçin (For A Few Dollars More – 1965) ve İyi, Kötü, Çirkin (The Good, The Bad and the Ugly -1966) gibi diğer spaghetti westernler izler. Bu filmlerin ABD’de de popüler olmasıyla 1971 tarihli Kirli Harry (Dirty Harry) ile yapacağı patlamaya kadar pek çok başrol oynama fırsatı bulur Eastwood. Hang ‘Em High (1968), Kartal Yuvası (Where Eagles Dare – 1968), Kelly’s Heroes (1970), Two Mules for Sister Sara (1970), Play Misty For Me (1971) ilk anda akla gelenler yalnızca.

Dirty Harry ve Magnumu

Clint Eastwood Well, do ya, punk?

Don Siegel’ın yönettiği Kirli Harry’de suçlularla uğraşırken sert metotlara başvurmaktan ve hukuk dışına çıkmaktan kaçınmayan polis müfettişi Harry Callahan’ı canlandıran Eastwood, 44’lük Magnumu ile John Wayne’in çizdiği “sağ tandanslı muhafazakar kovboy” figürünü bir adım daha öteye taşıyordu. Filmin polis faşizmini haklı çıkarttığı kaygısını taşıyanlar vardı, polis ise filmi akademilerinde “eğitim filmi” olarak gösterebilme peşindeydi. Neden olduğu tartışma ortamına rağmen film gişede öyle başarılı oldu ki ardından dört devam bölümü daha çekildi: Magnum Force (1973), The Enforcer (1976), Sudden Impact (1983) ve The Dead Pool (1988)

Clint Eastwood Çek artık şipşakçı, belim koptu burda!

Clint Eastwood 1971’de The Beguiled ile başlayarak pekçok kez kamera arkasına geçip film yönetmişti. High Plains Drifter (1973), The Outlaw Josey Wales (1976), Honkytonk Man, Firefox (1982), Pale Rider (1985) bunlardan bazılarıydı. Ama yönetmen olarak ciddiye alınması, saygı görmesi için 1988 yılını beklemesi gerekecekti Eastwood’un. Caz müzisyeni Charlie “Bird” Parker’ı anlattığı Bird ile ilk kez yönetmen olarak dikkatleri üzerine çekti. Hemen ardından 1990 tarihli Beyaz Avcı, Kara Yürek geldi. 1992 yılında ise Affedilmeyen (Unforgiven) ile En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Kurgu dalında verilen Oscarlar’ın sahibi oluyordu. Gene Hackman da bu filmdeki rolüyle En İyi Yardımcı Aktör Oscarı’nı kazanıyordu. Onun yönetiminde Oscar kazanan tek oyuncu yalnızca Hackman değildi. Meryl Streep, Sean Penn, Tim Robbins, Marcia Gay Harden, Morgan Freeman ve Hilary Swank Eastwood filmleriyle Oscar kazanan diğer oyunculardı. Bir başka ilginç bir not da Affedilmeyen’de Eastwood’un Rawhide’ta giydiği çizmeleri giymiş olması. Çizmelerin ona uğur getirdiğini söylemeye gerek var mı?

Clint Eastwood Solumdaki daha hafif gibi sanki!

2000’ler Clint Eastwood’un yönetmen olarak üst üste başyapıtlar verdiği yıllar oldu. 2003’te 2 oyuncu Oscar’ı kazanan Gizemli Nehir (Mystic River) ; En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil 4 Oscar’a layık görülen Milyon Dolarlık Bebek (Million Dollar Baby – 2004); pekçok Oscar’a aday gösterilen 2. Dünya Savaşı klasikleri Iwo Jima’dan Mektuplar (Letters From Iwo Jima – 2006) ve Atalarımızın Bayrakları (Flags of Our Fathers -2006); ödül adaylıklarından ve eleştirmen övgülerinden bolca nasibini alan Gran Torino (2008) ve Changelling (2008).

Clint Eastwood Serin gel, Azrail efendi!

80’ine merdiven dayayan bu ihtiyar delikanlının hayatının son yıllarını da film çekerek geçirmek istediği belli. Çünkü şu an bile hala bir yerlerde film çekiyor. Belki Nelson Mandela’yı konu alan Invictus için Güney Afrika’da, belki de bir hayalet öyküsü olduğu söylenen Hereafter için dünyanın bir başka ucunda… Ama onun gibi bir sinema ustasına ve emekçisine de yakışanı bu değil mi?

İlginizi çekebilir...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et