BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Firuz Aşkın 1924 yılında İstanbul'da doğan, Akademi'de okuyan ancak basın ressamlığına geçişi nedeniyle mezun olamayan; doğuştan Allah vergisi büyük bir resim yeteneğine sahip, ender sanatçılarımızdan. Basın çizerliğine karikatürle adım atan Firuz'un ilk çizgisi 08.08.1940 tarihli Akbaba mizah dergisinin 342. sayısında "feruz Aşkın" imzasıyla çıkmış.

Görkemli Çizgiroman-ım!

Grafik sanatçısı, ressam Firuz Aşkın’ı kaybettik! (1924 – 3 Ekim 2011)

Firuz Aşkın 1924 yılında İstanbul’da doğan, Akademi’de okuyan ancak basın ressamlığına geçişi nedeniyle mezun olamayan; doğuştan Allah vergisi büyük bir resim yeteneğine sahip, ender sanatçılarımızdan. Basın çizerliğine karikatürle adım atan Firuz’un ilk çizgisi 08.08.1940 tarihli Akbaba mizah dergisinin 342. sayısında “feruz Aşkın” imzasıyla çıkmış.

İlk baskıları Ertem Eğilmez’in ortakları arasında olduğu Çağlayan Yayınları tarafından 1950’li yıllarda yapılan Mayk Hammer serisinin, yakın tarihli İthaki Kitabevi baskısında kapak ressamlarının adları yer almadı. Oysa eski baskılarda bu isimler mevcuttu. İşbu yazının bu vefasızlığı bir nebze telafi etmesidir dileğimiz! Daha büyük dileğimiz ise emeğe saygı kavramınının itibar etmeyen yayınevlerinin cezasının ahirete kalmaması!

Yener Çakmak

Firuz Aşkın 1924 yılında İstanbul’da doğan, Akademi’de okuyan ancak basın ressamlığına geçişi nedeniyle mezun olamayan; doğuştan Allah vergisi büyük bir resim yeteneğine sahip, ender sanatçılarımızdan. Basın çizerliğine karikatürle adım atan Firuz’un ilk çizgisi 08.08.1940 tarihli Akbaba mizah dergisinin 342. sayısında “feruz Aşkın” imzasıyla çıkmış.

Acemi çizgileriyle çıkan bu ilk karikatürünü takip eden kısa dönemde sanatçı kendisini öylesine geliştirmiş ki, sanki bir anda yerden yükselerek zirvelere fırlamış. Basın çizerliğinde akıcı karikatür ve resim desenine sahip olması yanında büyük çaptaki renk kullanma becerisi Firuz’u, diğer çizerlerden ayırarak kapak, afiş, reklam illustrasyonları ağırlıklı çalışmalara yöneltmiş.

1940’lı yıllarda ilk atölyesini açıp, yanında Bedri Koraman, Kemal Börteçin gibi sanatçılara ustalık yapmış. Basın ressamlığının her dalında çalışmalar yapmış. 1940’da başladığı çizerliği, 1945’te Türkiye’ye ofset tekniği ile baskının gelişiyle birlikte kendine daha elverişli bir yol bulmuş. Sedat Simavi, Tahsin Demiray, Faruk Gürtunca gibi Babıali’nin ağır topları olan yayıncılar Firuz’daki ustalığı görünce, adeta onu kapmak için birbirleri ile yarışmışlar. O hiç birini kırmadan ustalığını konuşturmuş ve hangi tempoda çalıştıysa çalışmış ve hepsine iş yetiştirmiş. Sonra onlara reklam ajansları ve film afişleri işleri eklenmiş. Öylesine bir tempoda çalışmış ki ortaya birbirinden güzel işler çıkartmış. Türk illustrasyon anlayışına Sururi Gümen, Şevki Çankaya, Bedri Koraman, Remzi Türemen gibi çizerlerle birlikte Avrupayi bir anlayış getirmişler.

Ara Güler, Kemal Tahir, Firuz Aşkın

1950 ve 1960’lı yıllarda bir çok işi yanında Ertem Eğilmez‘in Çağlayan Yayınları‘nın çıkarttığı cep kitaplarına ve Mayk Hammer dizisine kapak resimleri çizen Firuz Aşkın, aynı zamanda Tef mizah derğisine karikatürler çizmiş. Sururi ve Şevki Çankaya‘nın ardından o da Amerika Birleşik Devletleri’nin yolunu maceralı bir şekilde tutmuş. Fakat acemiliğinden, onun gibi usta kapak ressamı arayan yayıncılar yerine yanlış adreslere gitmiş. Umduğunu bulamayınca yurda dönmüş. Fakat bir kez içine yurt dışı ateşi düştüğünden ülkesinde uzun süre duramamış ve Almanya’nın yolunu tutmuş.

Orada istediği ortamı fazlasıyla bulunca ona sunulan pastayı Türkiye’deki arkadaşları ile paylaşmayı düşünerek, Ayhan Erer gibi usta çizer arkadaşlarını da Almanya’ya getirtmiş. Daha sonra yurt dışına çıkan Türk çizerlerin Avrupa’ya açılan kapısı olmuş.Hepsini evinde ağırlamış. Çizdikleri ile Firuz Aşkın’ı Alman yayıncılar öyle tutmuşlar ki,en sonunda Çengelköy’deki evini satıp oraya tamamen yerleşmeye yöneltmişler.

Firuz Aşkın gibi çok yakından tanıdığım değerli ustayı tanıtırken, nereden nereye geldik? Onun anlatılacak o kadar çok konusu var ki, hepsini yazmaya kalksam, ansiklopedi olur. Türkiye’den gderken bir miktar dökümanını bana; bir kısmını değerli dost İlhan Bilge‘ye; yağlı boya tablolarını da bir galericiye bıraktı. Benim Firuz Aşkın’a yakınlığımı bilen yayıncılar, onunla ilgili bir konu olduğunda genellikle bana veya İlhan Bilge’ye baş vururlar. Firuz Aşkın’ın son yıllarda en kapsamlı röportajı; benim de katkılarımla, GRAFİK TASARIM dergisinin Haziran 2008 tarihli 21. sayısında çıktı. Bu büyük ustayı, eserleri ile birlikte tanımak isteyenlere Google arama kanalından adını yazıp bakmalarını tavsiye ederim. Konu; basılan kitaplarda yayınevlerinin kapak ressamlarının adına kitaplarında yer vermeyişlerinden açılmıştı. Unutulmamalıdır ki, kitapların kapakları,onların vitrinleridir. Okurlar farkında olmaz ama güzel bir kitap kabı, okuru adeta mıknatıs gibi kendisine çeker. Uzun lafın kısası: Sanata ve emeğe değer veren yayıncı, kapak ressamının adını yazmayı unutmaz..

İlginizi çekebilir...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et