BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Mert Tanöz

Konsoldan Beyazperdeye! (Ratchet & Clank)

Ninja Kaplumbağalar (2007), Dylan Dog (2010) filmleriyle geçmişe ne kadar bağlı olduğunu çoktan göstermiş bir isim Kevin Munroe. Sinema anlayışı, yönetmenliği elbette tartışılabilir fakak hikayelerin özünü, masum bir çocukken tanıştığı o kahramanların büyüsünü korumaya çalıştığını da kabul etmek gerekli.

RATCHET-CLANK-FULL-FRONTAL-ASSAULT-53012-01Ratchet & Clank yine nostalji dolu bir yapım. Zira milenyum çocuklarının yakından tanıdığı Crash Bandicoot serisinin, video oyun dünyasına bomba düşen porsuğun bir benzeri geliştirilmiş bir alternatifi olarak da görülebilecek Ratchet ve Clank’in hikayesini anlatıyor.

Hikayeye göre kahramanımız Ratchet genç bir tamirci, ancak “tamirci çırağı” demek daha yerinde olur. Zira o da aynı Cem Karaca’nın Tamirci Çırağı gibi bir hayalperest, olmayacak bir hayalin peşinden gidiyor. Fakat becerikli olduğu kadar dikkatsiz de olan Ratchet ne yapıp edip rüyalarını gerçekleştirmeyi ve Galaksi Komandoları’na katılmayı –yeni dostu küçük robot Clank sayesinde–  başarıyor ve Başkan Drek’i durdurmak, gezegenleri kurtarmak için kolları hemen sıvıyor.

Munroe’nun ve diğer birçok video oyunu, çizgi roman, çizgi dizi/film hayranı genç yönetmenin yaptığı gibi Ratchet ve Clank da filmleşirken saçmalaya başlıyor. Bugünün çocuklarına pek de hitap etmediğini bilen, ancak kendi çocukluğunun vazgeçilmezlerinden biri olan bu oyunu bugünün çocuklarıyla paylaşmaya kararlı olan yönetmen filmi “çocuklaştırmaya”, “çocuklar için uygun” hale getirmeye çalışırken hem ruhunu kaybediyor hem de kalıplar içinde sıradanlaşıyor. Evet, belki Ratchet ve Clank bugünün genç izleyicileri için albenisi olan bir yapım da oyun da değil. Fakat belli bir kesime hitap eden, keyifli ana karaktere sahip eğlenceli bir proje olduğu da gerçek. Munroe ise korkularından dolayı bu karakterin sevilen yönlerini öne çıkarmak, onlara odaklanmak yerine mesaj kaygısıyla klişelere, kalıplara başvuruyor.

ratchet_clank_movie_2015-1920x1080Ratchet & Clank büyük beklentilerle izlenecek bir film değil. Ne görsel olarak ne de hikaye anlamında şaşırtıyor insanı. Hemen oldu bittiye gelse de gürültülü, hareketli ve eğlenceli bir film. Bir de klişeleri olmasa sıkılmama garantisini gözümü kırpmadan verebilirdim, ama işte o klişeler yok mu!

İlginizi çekebilir...

Vizyon

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et