BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Şöyle gerine gerine erken dönem bir Shaw Brothers filmi seyretmenin hazzı hiçbir şeyde yok. Ama gelin görün ki aynı yıllarda Tayvan film piyasasını da ele geçirmiş dövüş sanatları türünde çekilmiş filmler, insanı bir başka açıdan cezbediyor.

Tuğba Keleş

Tayvan Dövüş Sanatları Sinemasından Bir Alerjik Reenkarnasyon Sebebi: Bing Xue Qing Guan Ying Xiong Dan (Soul Collector)

Şöyle gerine gerine erken dönem bir Shaw Brothers filmi seyretmenin hazzı hiçbir şeyde yok. Ama gelin görün ki aynı yıllarda Tayvan film piyasasını da ele geçirmiş dövüş sanatları türünde çekilmiş filmler, insanı bir başka açıdan cezbediyor.

Kaliteli kung fu filmi seyretmek için Hong Kong düğmesine, kaliteyi bir kenara iterek eğlenceli kung fu filmi seyretmek için lütfen Tayvan düğmesine basınız. Ding dong…

 Tuğba Keleş

[tab:Acil çıkış düğmesi]

“Abuk bir filme daha katlanmiciğim Nalan!” diyenler için ACİL ÇIKIŞ KAPISI.

[tab:Hong Kong]

Dooooot! O kadar kolay değil güzelim! Yanlış düğmeye bastınız. Lütfen Tersninja’nın ayarıyla oynamayınız ve Tayvan düğmesine paşa paşa basınız.

[tab:Tayvan]

Şöyle gerine gerine erken dönem bir Shaw Brothers filmi seyretmenin hazzı hiçbir şeyde yok. Ama gelin görün ki aynı yıllarda Tayvan film piyasasını da ele geçirmiş dövüş sanatları türünde çekilmiş filmler, insanı bir başka açıdan cezbediyor. O açı ne mi? Dövüş yeteneklerin fantastik sularda seyrettiği acayip bir açı söz konusu olan. Kung fu filmlerinin temelindeki önce ezilme, sonra kişiliğini bulma ve kötüye karşı mücadele gibi birçok unsurun etrafında dönen hikâyeler, nedense Tayvan filmlerinde biraz daha gülümseten cinsten. Soul Collector ya da piyasada bilinen diğer ismiyle Avenging Dragon, kendi ülkesinin diğer yapımları yanında, biraz daha kalite barındıran bir yapım olmayı başarmış ama dövüş sanatlarındaki gülümseten incelikleriyle kendine has bir dil de yakalamış.

Solda Ti Lung, sağda Pearl Chang

Geç 60’lardaki wuxia janrının arka planlarını kullanan Soul Collector (Wu Tang film serisi içerisinde bu isimle anılmış ama ben şu dakikadan sonra onca isminin içinden The Heroic One’ı kullanacağım), aslında geç dönem bir kung fu filmi. Yukarıda yazdıklarım bir yana, 1978 yılında çekilen film, yörüngesinden sapmış geç dönem Shaw filmleri yanında sütten çıkmış ak kaşık olarak kalsa da, özellikle iki büyük oyuncu Ti Lung ve Pearl Chang’ı bir araya getirmiş  bir güzellik. Sinema kariyerine Shaw Brothers’ta başlayan ve hem yetenekli hem de bebek yüzlü olmasının getirdiği avantajlarla kısa sürede yükselen Ti Lung’dan fazla bahsetmeye gerek var mı bilmiyorum ama, bu film özelinde üzerinde durulması gereken asıl karakter, bana kalırsa hikâyenin dişi karakteri Pearl Chang. Tıpkı Polly Kuan gibi Tayvan dövüş sineması aktristleri içerisinde, en abuk filmlere imza atmış teyzeye ilgim o kadar büyüdü ki ,ilerleyen günlerde kendisi hakkında daha ayrıntılı yazma ihtimalim var amman dikkat!

Kule yapan gençler

Horon tepen gençler

 

Ti Lung’un canlandırdığı karakter son derece saygılı ve hocasına sadık, centilmen ve bir o kadar da saftirik bir öğrencidir. Günlerden bir gün yolda giderken iki kadını atlıların elinden kurtarır. Kadınları kendi dövüş okuluna sığınmak için götürdüğünde hocasından zılgıtı yer. Zira Ti Lung’un hocası biraz uyuz biridir ve de filmin asıl kötü karakteridir. “Bu evde kaç boğaza bakılıyor sen biliyor musun ki, iki tane daha getiriyorsun” diye bizim Ti’ye kızmıştır. (Arada atıyorum dikkate almayın). Ama asıl kızma nedeni ise kendisinin, bir dövüş tekniği el yazmasını ele geçirerek tüm dövüş sanatları okullarına hakim olmak istemesidir. Biri prenses (Pearl Chang) olan bu iki kadın da başka bir klanın üyeleridir, dolayısıyla hocaya kafadan düşmandırlar. Saftirik oğlan Ti, çok bozulur bu duruma. Zira kadınların önünde küçük düşmüştür. Ama hocası her şeyden önce gelmektedir ve kendi kendine uzaklaştırma cezası verir.

Cezayı çekmek için gittiği sınırda, sürekli sarhoş gezmesi nedeniyle sarhoş tekniğinde usta olmuş bir adamla tanışır (Kei Ho-Chiu). Bu adam ayrıca filmin dövüş koreografıdır. Ama filmde bir ileri bir geri sallanır. Arada bir apış arasından üçüncü bir ayak çıkarır. Bazen de içki kadehini tutmak için üçüncü bir elin yardımından faydalanır. Gördüklerine inanamayan Ti’ye üç beş ders veren sarhoş usta ile Ti’nin kaderi aslında bir noktada birleşmektedir. Zira Ti’nin hocasının sahip olmak istediği el yazması işte bu sarhoş ustanındır. Ah usta vah usta sen neymişsin sen!..

 

Ti, iki arada bir derede kalmıştır. Hocasının kötü olduğunun idrakına yavaş yavaş varmıştır ama kendisini 20 yıl boyunca besleyen bu adama karşı gelmekten de çekinmektedir. Çünkü sadakat, bir kung fu öğrencisi için en birinci gelen özelliklerden biridir. Ama işte olanlar olmuş, Ti’nin hocası dedikodu kumkumasına kapılarak, Ti’yi aradığı el yazmasını çalmakla suçlamıştır. Ayrıca saftirik oğlanımızı okulundan kovar. Kara kara düşünürken peşinden gelen hocanın kızı nedeniyle biraz olsun morali iyileşen Ti, kızın eline dokunmasıyla birlikte ortada bir gariplik olduğunu fark eder. Zira kızın eli, benim anladığım kadarıyla (anlamamışım besbelli) biraz kart olduğu için Ti işkillenmiştir. Ama işkilinde haklıdır da! Çünkü karşısındaki hocanın kızı değil, düşmanlarından çift örgü saçıyla tanınan biridir. İşte, “ el yazması sendeydi yok bendeydi, sen vurdun, ben düştüm” derken efendim,  bu sahnemizde burada biterek bizleri finale doğru getirir.

 

Pearl Chang, Pearl Chang dedik ama teyzeden pek bahsetmedik değil mi? Filmin tuhaf tarafı Ti’nin başı ne zaman derde girse, Pearl abla ortaya çıkarak Ti’ye saldıranları pataklayarak kahraman kesilmektedir. Hem de elindeki su ile tav olmuş kılıç ile (Bu seneki film festivalinde wuxia bölümünde izlenebilecek JianYu-Reign of Assassins filmindeki Michelle Yeoh’nun kılıç tekniği gibi), sanki kırbaçlarmış gibi dövüşen inci tanesi yüreklerin bir tanesi Pearl ablamız, yer misin yemez misin tekniğini hakkıyla kullanmakta, gerektiği hallerde nehir üzerinde yürüyerek, gerektiği hallerde tepelerden sarkmak suretiyle kılıcını düşmanın sırtına sırtına indirerek gönüllere su serpmektedir.

Nihayet final sahnesi gelir. Dövüş okulları artık karşı karşıyadır. Ti’nin hocasına saldırı başlar. Araya Pearl girerek açık ara farkla hocayla dövüşü ele alır. Tam hocayı haklayacağı esnada sahneye giren Ti “Dur bacım yapma! Kötü de olsa bu adam bana baktı büyüttü. Kul hakkı diye bir şey var. Allah’tan korkarım.” diyerek Pearl’ü haklama işinden vazgeçirir. Zaten kötü hoca az ilerde delirmiş olan kızını görerek çoktan kahrolmuş, bir “Kalp Gözü” programına daha can verdiği için mesut olarak uzaklarda kaybolmuştur.

Bing Xue Qing Guan Ying Xiong Dan

The Inheritor of Kung Fu

Avenging Dragon

Soul Collector

The Heroic One

Yönetmen: Hsueh Li Pao

Senaryo: Louis Cha (hikâye),  Shu Mei Chin (senaryo)

Oyuncular: Ti Lung, Pearl Cheung Ling (Pearl Chang), Tsai Hung, Fan Dang Fung, Chang Yi Tao, Kei Ho-Chiu

1978, Tayvan, 93 dk.

 

İlginizi çekebilir...

Basın Bülteni

61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali dopdolu programıyla sürerken film ekipleri de gösterim sonrası seyirciyle buluşup soruları cevaplamaya başladı.

Basın Bülteni

12 Ekim’e kadar sürecek sinema coşkusu başladı. Festival, coşku dolu bir açılış töreniyle sinemaseverleri ve Antalyalılar’ı selamladı. “Hikâyemiz Birlikte” diyen festival; bir hafta boyunca...

Basın Bülteni

61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali özlenen manzarayı tekrar yaşatmaya başladı; festivalin ilk gününde filmler beyazperdeye yansırken salonları dolduran seyirciler, film ekipleriyle de...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et