BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Giuseppe Meazza’nın yolu 1948-49 sezonunda Türkiye’ye düşer. Meazza II. Dünya Savaşı'ndan yenik, yorgun argın çıkan ülkesinde kalmak istememiştir. Şampiyon olmaya kararlı Kara Kartal bir zamanların yıldız futbolcusunu takımın başına getirme fırsatını kaçırmaz. Yine de ligi Galatasaray’ın ardında ikinci olarak bitirmekten kurtulamazlar.

Ege Görgün

Yolu BJK’dan da geçen tiryaki bir futbol efsanesi: Giuseppe Meazza (Ters Ninja Futbol Öyküleri)

Giuseppe Meazza’nın yolu 1948-49 sezonunda Türkiye’ye düşer. Meazza II. Dünya Savaşı’ndan yenik, yorgun argın çıkan ülkesinde kalmak istememiştir. Şampiyon olmaya kararlı Kara Kartal bir zamanların yıldız futbolcusunu takımın başına getirme fırsatını kaçırmaz. Yine de ligi Galatasaray’ın ardında ikinci olarak bitirmekten kurtulamazlar.

meazza

Tiryakiler sigara karşıtı kanunlar ve kampanyalar tarafından iyice köşeye kıstırılmış durumda. Bu hep böyle değildi tabi. Eskiden futbolcuların bile sigara içmesine fazla ses çıkarılmazdı. Inter Milan ve AC Milan’ın maçlarını oynadığı 83 bin kişilik devasa stada (nam-ı diğer San Siro) adını veren Giuseppe Meazza o futbolculardan biriydi. İçki ve kadınlar konusunda da sabıkalıydı üstelik.

futbolcu-ninja2 Ege Görgün (Landlord)

Adını taşıyan bu stat sayesinde Giuseppe Meazza ismi günümüzde çok iyi bilinse de, kariyeri çok eskilerde, ta 1930’larda tepe yaptığı için kendisi fazlaca tanınmayan efsanevi bir futbolcu. 20. yüzyılın ilk yarısına damgasını vuran Meazza, bugün hala 443 maçta attığı 268 golle Seria A’nın en çok gol atan üçüncü futbolcusu. Meazza yalnızca İtalya’nın dünya çapında şöhret yapan ilk yıldızı değildi, aynı zamanda futbol tarihinin yıldız statüsüne sahip ilk oyuncusu olma şerefi de ona aitti.

meazza2Görkemli kariyeri Meazza’yı futbolun unutulmazları arasına yerleştirmeye elbette yetiyor ama usta golcünün sigarayla, içkiyle, gece hayatıyla ilişkisi başlı başına bir destan olarak karşımıza çıkıyor. Anlatılanlara göre bu konularda hiçbir futbolcuya nasip olmayacak bir özgürlüğe sahipti yakışıklı İtalyan. Milli takım kamplarında sigara içmek yalnızca ona serbestti. Arsızlığı iyice ele alıp soyunma odasında ya da yedek kulübesinde sigara tellendirmeye kalksa bile kimse kendisine söyleyecek bir söz bulamıyordu. Alkol konusunda da durum pek farklı değildi. Bazı maçlara sarhoş çıktığı anlatılan ama kanıtlanmadığı için rivayet deyip geçeceğimiz biyografik bilgilerden biri. Ama akşamdan kalma olduğu için maçlara son dakikada yetişmesi, hatta maça akşam kaldığı genelevden kalkıp gelmesi bugün bile dillerde olan gerçekliği tartışılmaz hatıratlar. Inter bu sorunu stada ona yakın bir ev bularak bertaraf etmeye çalışmıştır ama nafile. Yine önemli bir maça yarım saat kala böyle apar topar uyandırılıp evinden getirilen Meazza bu kez yöneticilerin tepesinin iyice attığını fark etmiştir. Ama maçtan sonra kimse ona tek bir laf edemez. Çünkü maçta üç gol birden atmıştır Meazza.

Meazza7Giuseppe Meazza’nın hikayesi 23 Ağustos 1910’da başlıyor. Milan’da doğan “Peppino” Meazza futbola 17 yaşında Inter’de başlar. Santrafordur. Serie A’nın daha kurulmadığı o günlerde önce Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrılan bölgesel ligde maharetlerini sergilemeye başlar. 17 yaşındaki bu körpe delikanlı ilk yılında 33 maçta 12 gol atarak herkesi şaşırtır. Oysa şaşırmak için erken davranmışlardır. Meazza bir sonraki sene tek kelimeyle muhteşem bir performans sergiler: 29 maçta 38 gol. İtalya ligi, yani Seria A bugün izlediğimiz şeklini ancak 1929’da alır. 1929-30 sezonu hem Seria A’nın, hem de Meazza’nın ilk sezonudur. Ama Meazza hiç yabancılık çekmez ve her zaman yaptığını yapıp gollerini sıralar. Sezon sonunda 33 maçta attığı 31 golle o gol kralı, takımı Inter de şampiyon olur. Serie A tarihinde ilk sezonunda bu kadar çok gol atan bir başka futbolcu görmeyecektir. İlk sezonunda en çok gol rekoru hala Muhteşem Giuseppe Meazza’ya aittir. Meazza’nın son gol krallığı olmadı bu. Aynı başarıyı 29 maçta 25 gol attığı 1935-36 ve 26 maçta 20 gol attığı 1937-38 sezonunda da tekrarladı. 1939’a kadar sezon başına 10 golün altına düşmedi. Inter formasıyla çıktığı 361 lig maçında rakip ağları tam 243 kez havalandırdı. Onu frenleyen form düşüklüğü değil, yaşadığı ağır bir sakatlık oldu.

meazza8

Meazza golcülüğünü uluslararası platforma da taşımayı başarmıştı. Şubat 1930’da çıktığı ilk milli maçta İsviçre ağlarını iki kez havalandırdı. Kariyeri boyunca çıktığı 53 milli maçta (İtalya bunlardan yalnızca 6’sını kaybetti) 39 gol atan Meazza bugün hala en golcü ikinci milli futbolcudur. Onu geçen tek kişi 1965’ten 1974’e kadar milli takım formasını giyen ve 42 maçta 35 gol atan Luigi Riva olmuştur.

meazza4İtalya 1934 ve 1938 Dünya Kupası’na uzanırken gök mavili takımı sürükleyen isimlerden biriydi Meazza. Mussolini’nin İtalya’sında gerçekleşen 1934 Dünya Kupası’nda 2 gole imza atıyordu. Finalde Çekoslavakya’yı 2-1 yenerek kupaya uzanan İtalya 12 gole turnuvanın en çok gol atan takımı oluyordu.

1938 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan ülke değişirken kupayı kazanan değişmiyordu. 28 yaşındaki Meazza sahaya artık kaptan olarak çıkıyordu. Turnuvanın en çok seyirci çeken maçları İtalya’nın maçlarıydı çünkü herkes favori takımı ve onun yıldız oyuncusu Meazza’yı seyretmek istiyordu. Ama kısmetlerinde bir başka oyuncunun şovunu izlemek vardı. Çünkü teknik direktör Vittorio Pozzo, Meazza’yı santrfor mevkinden biraz daha geri, forvet arkasına çekmişti. Böylelikle Meazza atacağı gollerden daha fazlasını arkadaşlarına attıracaktı. Pozzo’nun planı tuttu ve rakip ağlara 6 gol gönderen Piola turnuvanın gol kralı oldu. Takımını iki kere üst üste Dünya Şampiyonu yapan Pozzo milli kahraman ilan edilirken Meazza tek golle yetiniyordu. Ama tek gol turnuvanın en önemli, en konuşulan golü oluyordu.

meazza3Yarı finalde final oynaması beklenen iki takım eşleşmişti: İtalya- Brezilya. Ama bu erken eşleşme iki takımdan birinin finale ermeden evin yolunu tutacağı anlamına geliyordu. Bütün gözler devlerin kapışmasını andıran bu maça çevrilmişti. Maçın ilk yarısı golsüz sona erdi. Gol 55. dakikada İtalyan Gino Colaussi’nin ayağından geldi. Tam beş dakika sonra bugün bile Brezilya futbolunun en yetenekli defans oyuncularından biri sayılan Domingos da Guia topsuz alanda İtalyan Piola’ya tekmeyi bastı. Söylediğine göre yaptığı yalnızca Piola’nın tekmesine karşılık vermekti. Fakat maçın hakemi ceza alanında yapılan bu hareketin penaltı olduğuna hükmetti. Topun başına Kaptan Meazza geçti. Topa vurmak için gerildi ve sonra ileri doğru atıldığında… Herkesin dona kalmasına sebebiyet veren bir şey oldu. Seyirciler, futbolcular, Brezilyalı kaleci kısaca herkes şaşkınlık içindeydi.. Dünya yıldızı Meazza’nın şortu düşmüştü çünkü. Meazza hiçbir şey olmamış gibi şortunu çekti ve hala olayın şokunu yaşayan Walter’ın yanından topu ağlara yuvarladı. Maçın bitmesine üç dakika kala Brezilya, Romeu’nun ayağından bir gol buluyordu ama hakemin bitiş düdüğü çaldığında İtalya tartışmalı bir penaltıyla olsa da hala üstün durumdaydı. İtalya bu maçın ardından finalde karşılaştığı Macaristan’ı 4-2 yenecek ve ikinci kez kupanın sahibi olacaktı.

meazza5

Maçtan sonra İtalya’nın bu başarısını gölgeleyen dedikodular ayyuka çıkmıştı. Macaristan kalecisinin rakibin kazanmasına izin verdiği konuşuluyordu. Çünkü kaleci Szabo maçtan sonra “Dört gol yemiş olabilirim ama en azından onların hayatını kurtardım,” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Benito Mussolini’nin İtalyan takımına gönderdiği telgraflara gönderme yapıyordu. Bu telgraflarda “Vincere o morire!” yani “Ya zafer ya ölüm!” yazıyordu. Kimse, bunun futbolcuları motive etmek için lafın gelişi söylenmiş maksadını aşan bir slogan mı, yoksa tam anlamıyla kullanılmış akibet belirtir bir tehdit mi olduğundan emin değildi. Ve Meazza’nın Brezilya maçındaki penaltı hadisesini bilinçli yapıp yapmadığından…

meazza6Meazza, kupadan kısa bir süre sonra ağır sakatlık geçirir. Yaklaşık bir yıl futboldan uzak kalıp 1939-40 sezonunda bir kez bile forma giyemez. İyileştiğinde ise artık Inter’in ezeli rakibi AC Milan’ın oyuncusudur. (1940) Ama eski günleri geride kalmıştır. AC Milan’daki iki sezonunda toplam 9 gol atabilir. Tek sezonluk ve 10 gollü Juventus macerasının ardından 1945-46’da tek sezon forma giydiği Atalanta’dan sonra yeniden Inter’e döner. 1947-48 yılında Inter’in başına geçer. Torino fırtınasının estiği yıllardır. Meazza sezon ortasında gönderilir. Inter onun üstüne iki hoca daha alır ama yine de dikiş tututuramaz.

Giuseppe Meazza’nın yolu 1948-49 sezonunda Türkiye’ye düşer. Meazza II. Dünya Savaşı’ndan yenik, yorgun argın çıkan ülkesinde kalmak istememiştir. Şampiyon olmaya kararlı Kara Kartal bir zamanların yıldız futbolcusunu takımın başına getirme fırsatını kaçırmaz. Yine de ligi Galatasaray’ın ardında ikinci olarak bitirmekten kurtulamazlar.

Meazza 21 Ağustos 1979 yılında doğum gününe iki gün kalmışken 69 yaşında aramızdan ayrıldı. IFFSH (International Federation of Football History and Statistics) tarafından 20. Yüzyılın en başarılı 21. Futbolcusu olarak onurlandırılan Giuseppe Meazza’nın ismini ölümsüzleştirmek adına ölümünden 1 yıl sonra San Siro, Giuseppe Meazza Stadı olarak anılmaya başlanmıştır.

 

İlginizi çekebilir...

Vizyon

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et