BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Özellikle insan hakları hususunda burnundan kıl aldırmayan Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gördüğü, daha doğrusu heyecanlı bir film gibi seyrettiği en büyük trajedi olan Srebrenica Soykırımı'na 'içerden' bir gözlem 'Sıradan İnsanlar'.

Olağan Mevzular

Hakikatin Gerçeğini Yapmak: Sıradan İnsanlar (Ordinary People)

Özellikle insan hakları hususunda burnundan kıl aldırmayan Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra gördüğü, daha doğrusu heyecanlı bir film gibi seyrettiği en büyük trajedi olan Srebrenica Soykırımı’na ‘içerden’ bir gözlem ‘Sıradan İnsanlar’.

Özellikle insan hakları hususunda burnundan kıl aldırmayan Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra gördüğü, daha doğrusu heyecanlı bir film gibi seyrettiği en büyük trajedi olan Srebrenica Soykırımı‘na ‘içerden’ bir gözlem ‘Sıradan İnsanlar’.

Numan Serteli

Fransa, İsviçre ve Sırbistan ortak yapımı film, 1995 yılında gerçekleşen, ‘insanı insandan soğutan’ bu katliamın ve taraflarının (Sırp-Boşnak) adını açıkça zikretmese de; gayet belli ki, bu büyük trajedinin küçük ama dayanılması güç bir sahnesini, bir manga Sırp askerinin tanıklığında ve kasaplığında, tüm gerçekliği ve de dehşetiyle ortaya koyuyor..

Aralarında Dzoni adlı bıyığı yeni terlemiş bir askerin de bulunduğu bu birlik, otobüsle götürüldükleri boşaltılmış bir çiftliğe yerleşirler.. Çok geçmeden, buraya yine otobüs, minibüs ya da kamyonlarla her yaştan erkek siviller getirilir.. Bundan böyle askerler birer kasap, sivillerde birer kurbandırlar..

Askerliği hatta savaşı bile masum kılabilecek iğrençlikteki bu katliamı film, Dzoni’nin ilk başlardaki cılız itirazları ve esirlere yönelik insani davranışlarıyla yumuşatmaya çalışsa da -doğal olarak- kısa zamanda bu aldatıcı iyimserlikten hakikatin kötülüğüne çark ediyor..

Ordinary People, sıradan gençlerin, hiç de sıradan olmayan cinai görevlerini sadece sıradan insani tepkilerle ya da tepkisizlikleriyle yapmalarını -film icabı yapılması gayet normal- görsel, sanatsal numaralara kalkışmadan; konunun doğası gereği ‘trajikleştirme’ çabasına ise hiç girmeden anlatabilen sapsade bir yapım..
Valla bravo! Böylesine ‘tahrik edici’ mevzunun çekiciliğine kapılmadan, olaya böylesine soğukkanlı kalabilmek, bir yönetmenden herhalde, derviş sabrı, ustalık hüneri ister..
İnsanın bu ‘muhteşem’ sadelik karşısında -bi ara- isyan edesi geliyor.. Hatta bencileyin akıllara: “Yönetmen ne yapmış ki, ne işe yaramış ki?” sorusu dahi düşüyor.. Ve böylece film bitiyor..

Biraz düşününce de (Bu illaki şart!): “Lan oğlum o yönetmen olmasa, bu film böyle sade, böyle gerçek olamazdı ki” diye içinden konuşmaya başlıyorsun.. Ve hayret içinde devam ediyorsun: “Her şeyi, her unsuru film boyunca kontrol etmeye çalışmaktan zavallı yönetmenin anası ağlamış olmalı herhal!”

Ordinary People’ın yönetmeninin ve oyuncularının Sırp, ortak yapımcı ülkelerden birinin de Sırbistan olması oldukça ilginç, hatta özellikle biz Türkler açısından bayağı da şaşırtıcı.. Demek ki ülkelerin ya da milletlerin yaptıkları tarihi hatalarla, suçlarla yüzleşmeleri -bir yere kadar da- kabullenmeleri pek de zor bir iş değilmiş..

Aferin, 8!

Sıradan İnsanlar ( Ordinary People)

Yön: Vladimir Perisic
Sen: Vladimir Perisic
Oyn: Relja Popovic, Boris Isakovic, Miroslav Stevanovic
Yapım: 2009, Fransa – Sırbistan, 80 dk.

İlginizi çekebilir...

Vizyon

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et