Öykü Palas, yazar Murat Orçan‘ın yayımlanan üçüncü eseri. Savaşın Şafağında Aşk ve Kuşkonmaz romanlarından sonra içinde yaşayan 19 derin hikâyeyi gün yüzüne çıkarıyor. Birer...
Hem yeryüzü hem gökyüzü alabildiğine sarıydı. Yerde biçilmiş ekinlerin anızı, gökte güneşin tunç eriten sarısı. Ne başımdaki mendilin işe yaradığı var ne de çıplak...
İçimdeki arabesk bir ses şu şarkıyı mırıldanıyordu. “Saatler mi durmuş yoksa zaman mı?” Ofisin kapısından yeni çıkmıştım ve yüzümde aptal bir gülümseme benimle gelmişti....
Ağır yemek kokusu ve artık o ortamın normali olmuş basık, havasız bir lokantanın bulaşıkhanesinde gün boyu ayağında çizme, önünde kalın muşambadan bir önlük ve...
“Çocuklar sende kalsın.” Kitaplarımızı kastetmiştim elbette. Birlikte bir kütüphane heyecanı da vardı evlenirken. Zaten evlenirken her şeye heyecan duyuyor insan. Balkonda yetiştirmelik minik domateslerin...
Kasabaya ilk kez panayır gelmişti. Belediyenin biraz ilerisinde boş bir arazi onlara verilmişti. O arazinin bir sahibi yoktu, birçok sahibi vardı. O arazi biz...
Toplama kampının tepesindeki keskin nişancı talim ederken vurdu onu. Önce bacağından vurdular sonra başından. Sonradan öğrendim ki önce bacağından vurulmasının sebebi kaçıyormuş gibi göstermek...
Yepyeni bir şehirde yapılacak ilk şey barınma ihtiyacını gidermek olmuştu. Bir süreliğine kaldığım memleketten uzak bir tanıdık olan Osman Amca’nın gecekondusu, artık kendisi gibi...
Çocukluğunda, babasıyla balık avlamaya çıktığında, ellerinde dolu sepetle sandaldan ilk babası iner ve hemen evin yakınında bulunan ağaca sandalı bağlardı. Şimdi o ağacın bulunduğu...
– Nasıl gidiyor? – Portakal ağacındaki son portakalım. Bekliyorum. – Neden böyle karamsarsın? – Nereden çıkardın? Portakal ağacında son meyve mayısta düşer. Bu demek...
Gürültüden birbirimizi duyamıyorduk ama gözyaşlarının, o zamanın modasına pek uygun kot ceketimin omzuna her düştüğünde çıkan sesi duyabiliyordum. Uzun saçımı senin olmadığın tarafa toplamıştım...