Jeff Bridges ve Ryan Reynolds’un başrollerini paylaştığı çizgi roman uyarlaması Ölümsüz Polisler (R.I.P.D) iyi bir konu ve kadronun da nasıl ziyan edilebileceğini gösteren bir yapım.
Ali Abaday
Ali AbadayGenç olmanın en önemli özelliklerinden biri isyankar olmaktır. Kimi zaman topluma, kimi zaman olaylara, bazen aileye bazen de yerleşik kurallara isyan edilir. Her kuşağın kendine göre bir isyan türü vardır. Ne yazık ki kimileri çok sert bastırılır, bazıları ise zaman içinde istedikleri değişimi gerçekleştirirler.
Son 15 yıldır çizgi romanların sinemaya uyarlanmalarında belirgin bir artış var. Üstelik gelişen teknoloji sayesinde bu uyarlamaların çoğu oldukça da başarılı oluyor. Hatta Marvel’ın uzun bir plan sonunda beyaz perdeye getirdiği İntikamcılar (Avengers) gişede rekorlar kırarken, çizgi roman hayranlarının da beğenisini kazandı. Ne var ki her uyarlamanın başarılı olduğunu söyleyemiyoruz. Mesela başrolünde Ben Affleck’in oynadığı Korkusuz (Daredevil) ya da Jennifer Garner’ın Elektra’sı oldukça kötü uyarlamalardı. Bu durum Dark House’un sevilen çizgi romanı R.I.P.D’in uyarlaması olan Ölümsüz Polisler için de geçerli.
Nick Walker (Ryan Reynolds) Boston Polis Departmanı’nda çalışan oldukça başarılı bir dedektiftir. Ortağı Bobby Hayes (Kevin Bacon) ile yaptıkları son baskında bir uyuşturucu çetesini yakalamışlar ve antik bir kaç parça altın bulmuşlardır. Nick ve Bobby aniden çıkan bu altınları aralarında bölüşse de Nick’in içi rahat değildir ve onları teslim etmeyi düşünmektedir.
Nick bu konuyu Bobby’e açtığı sırada bir baskın haberi gelir ve ekipler hemen harekete geçer. Oldukça şiddetli bir çatışma sırasında Nick Bobby tarafından öldürülür. Gökyüzünde açılan bir tünelden geçen Nick kendisini diğer tarafta bulur. Burada kendisini karşılayan Gözetmen (Mary-Louise Parker) ona bir teklifte bulunur. 100 yıl için ahiretin polis departmanına (Huzur İçinde Yatsın anlamındaki R.I.P’den gelen R.I.P.D) katılacak ve mahşerde Cennet’e gitmek için iyi bir mektup alacak veya direkt ahireti bekleyecektir.
R.I.P.D’e katılmayı kabul eden Nick’e ortak olarak vahşi batının en iyi kanun adamlarından Roy Pulsipher (Jeff Bridges) verilir. R.I.P.D’in görevi ahiretten kaçan ölüleri bulup geri getirmek ya da yok etmektir. Zira ölüler dünyada hüküm sürmek istemektedir ancak bu olursa dünyadaki yaşam son bulacaktır. İkili dünyaya indiklerinden bir süre sonra aldıkları dava hem Nick’in geçmişiyle hem de dünyanın sonuyla alakalıdır.
Çizgi romanı oldukça iyi olan Ölümsüz Polisler’de Jeff Bridges İz Peşinde (True Grit) filminde canlandırdığı Rooster Cogburn’ün bir nevi paradosini çiziyor. Hatta R.I.P.D polislerinin dünyada başka vücutlarla dolaşması fikrinin Ryan Reynolds’ın Hayat Sana Güzel (The Change-Up) filmine ufak bir benzerlik olduğu söylenebilir. Fakat kadrosu oldukça iyi olan, temeli güzel bir çizgi romana dayanan, oyunculukların da fena olmadığı Ölümsüz Polisler ne yazık ki çok iyi bir uyarlama değil.
Komedi olarak belirlenen film klişe esprilerden kurtulamıyor. Ayrıca iki polise de eşit yaklaşmak, birini diğerine göre daha üstün göstermemek filmin dengesini bozuyor. Filmin zaten ilk 30 dakikasından sonra sonunu tahmin etmek mümkün. Siyah Giyen Adamlar’dan alışılageldik olunan şekil değiştiren uzaylılar yerlerini ölülere bırakmış. Ölümsüz Polisler biraz daha Supernatural’a benzeseydi belki durumu kurtarabilirdi.
Öte yandan ara ara kendi ölümünü anlatan Roy’un R.I.P.D’e nasıl katıldığı gösterilse film biraz daha ilginç olabilirdi. Zira Roy öldükten sonra filmde anlatıldığı gibi kendi ölüsüne ne olduğunu izlemiyor, aksine Nick’ten oldukça farklı bir şekilde R.I.P.D’e katılıyor.
İyi bir kadronun, iyi bir çizgi roman uyarlamasını kurtaramayacağını gösteren Ölümsüz Polisler yine de Jeff Bridges hayranlarını mutlu edebilir. Bir de yapımcılar artık Ryan Reynolds’ı çizgi roman uyarlamalarında oynatmazlarsa daha başarılı olabilirler belki.
Ölümsüz Polisler
R.I.P.D.
Yönetmen: Robert Schwentke
Senaryo: Phil Hay, Matt Manfredi, David Dobkin
Oyuncular: Jeff Bridges, Ryan Reynolds, Mary-Louise Parker, Kevin Bacon
Yapım: 2013 / ABD / 96 dk.
