Son dönemde çıkan kitaplar, albümler ve çizgi romanlardan bazılarıyla kısa süreli münasebetler yaşadım. Biten ilişkilerin ardından konuşmak bana yakışmaz hattızatında; amma ve lakin bir yayıncılık mesuliyeti de taşımaktayım takdir edersiniz ki.Hem hazır malumatfuruş bir mizacım da var. Kim tutar dedim beni… Hem okudum, hem dinledim, hemi de yazdım.
Uzay Yolları Taşlı – Bubituzak
Bugüne kadar, farklı proje ve gruplarla (Çilekeş ve Kreş gibi) karşımıza çıkan Ali Güçlü Şimşek, Görkem Karabudak ve Emrah Atay’ın bir araya gelmesiyle oluşan spontan bir grup. Şarkıları da öyle. Sanki bir oturuşta ortaya çıkmış şarkıların her biri. Bubituzak’ın pırıltısı bu spontanlıklarından geliyor belki de. Kaotik bir çekicilikleri var. Ama bunlar aynı zamanda şarkılarının akılda kalıcı olmalarının önünde birer engel. Bubituzak tanıştığınıza memnun olacağınız bir grup ama dinleyicileriyle uzun soluklu bir ilişki kurmak istiyorlarsa doğallıklarını stüdyo mesaileriyle desteklemeliler biraz.
Ben Hala Rüyada – Oğuzhan Koç
Çok Güzel Hareketler Bunlar ekibinin sevilen üyesi Oğuzhan Koç’un programda zaman zaman sergilediği performansları sayesinde müziğe istidatı olduğundan uzun zamandır haberdardık zaten. Kendi bestelerinden oluşan bir albüm çıkarması da beklenen bir durumdu haliyle. Oğuzhan Koç severlere hayırlı olsun diyelim. Müzikseverlere ise bir müjde veremeyeceğiz çünkü ortada onlar için öyle ekstra hayırlı bir durum yok. Oğuzhan Koç’a oyunculuk hayatında başarılar.
Türk Erkeği ve Diğer Mucizeler / Zihin Altında 20.000 Fersah
Murat Toklucu
İletişim
Dergi adamının kalemi hem kuvvetli hem de keyifli olmalıdır. Ama malzeme bulma ve işleme konusunda yeteneği yoksa o kalem bile kurtaramaz ne onu ne de dergiyi. Türk toplumunun sosyolojisini, popüler kültürünü, sokak hayatını masaya yatırıp gerek analizini gerek sentezini yapmakta uzamanlaşmış bir gazeteci olan Murat Toklucu da ideal bir dergi adamıdır. Kendince izlekler belirleyip geçmiş gazete haberlerinden derleyip toparladığı, arşive, gözleme ve dergi makaleciliğine (feature story) dayanan kitabı da bunun kanıtı. Zeki, eğlenceli, düşündürücü, eğitici.
Todd: Dünyanın En Çirkin Çocuğu
M.K. Perker, Ken Kristensen
Sırtlan Kitap
Todd’u kimse sevmiyor çünkü Todd çok çirkin. Öyle ki anne babası ondan utandıkları için Todd’un daima kafasında bir kesekağıdı ile gezmeye zorluyor. Mahallede çocukları öldüren bir seri katil ortaya çıktığında şüpheler Todd üstüne yoğunlaşıyor. Kimsenin sevmediği birini suçlamaktan daha kolay ne var ki bu dünyada? Ve ilkokul öğrencisi Todd hapise düşüyor.
Hayatın gerçeklerini yüzünüze sertçe çarpan bu çizgi roman neyse ki hava yastığı olarak kara mizahı kullanıyor. ABD’de övgülere boğulan bu çizgi romanın çizimlerini yapan ise bir Türk; M.Kutlukan Perker. Kitabın önsözü ise Machete filmlerinin yıldızı Danny Trejo yazmış.
Bir Zamanlar Trabzonum
Abdullah Turhan
Çizgi Düşler
Ünlü yazarlar, çizerler hayatlarının bir döneminde mutlaka anılarını kaleme alırlar. Ancak Tolga, Kara Murat ve Burak Bey gibi ünlü Türk çizgi romanlarının yaratıcısı Abdullah Turhan hayatını en iyi bildiği yoldan, yani yine çizgilerle aktarmaya karar vermiş. 1 Ocak 1933’te Akçaabat’ta doğan Turan, bu Karadeniz beldesindeki çocukluğundan başlayıp 1954’te Yeni Sabah gazetesinde işe girdiği döneme kadar olan kesimi kısa anekdotlar şeklinde taşımış kitabına. Bu sayfaların sonuna da arkadaşlarının portrelerinin yanı sıra çocukluğunun geçtiği Akçaabat’tan manzaralar çizip eklemiş. Ancak çizgi roman bunlarla değil Tolga’nın 1969 yılında 1001 Roman dergisinde yayımlanan ilk macerası Fırtına Adam ile sona eriyor.
Y: Son Erkek
Yazan: Brian K. Vaughan
Resimleyen: Pia Guerra, Jose Marzan Jr.
Çizgi Düşler
2002 yılında kökeni belli olmayan bir salgın yeryüzündeki tüm erkek memelileri öldürür. Yorick Brown adında amatör bir sihirbaz – o kendini kaçış sanatçısı olarak tanımlamaktadır – olan Yorick Brown ve maymunu Ampersand dünya üstünde hayatta kalan son Y-kromozomlulardır.
Üçüncü sezonuyla birlikte Lost dizisinin yazarlığını da yapan Vaughan yeteneğini kazandığı Eisner Ödülü ile kanıtlamış bir yazar. Son Erkek’de kurguladığı post-apokaliptik dünya, mizah ve şiddeti başarıyla harmanlaması ortaya Yürüyen Ölüler (Walking Dead) gibi bir TV dizisine rahatlıkla dönüştürülebilecek bir çizgi roman çıkarmış. Tabi yine Walking Dead örneğinde olduğu gibi çizgi romanla pek rekabet edemeyecek bir dizi çıkacaktır ortaya. Çünkü TV çizgi roman kadar yaratıcıları özgür kılan bir mecra değil. Çok tüketilmesi, daha da çok tüketilmeyi hedeflemesi ve mevcut sansür yasaları yaratıcısının tüm tasavvurunun ekrana taşınmasına izin vermiyor.
