BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Turkuvaz Kitap, büyük Türk çizeri Sezgin Burak’ın yarattığı çizgi roman kahramanı Tarkan’ın maceralarını renkli ve kaliteli biçimde yeniden yayımlıyor. 6 cilt raflardaki yerini aldı bile.

Görkemli Çizgiroman-ım!

“Atıl, Kurt!”un izinde: TARKAN

Turkuvaz Kitap, büyük Türk çizeri Sezgin Burak’ın yarattığı çizgi roman kahramanı Tarkan’ın maceralarını renkli ve kaliteli biçimde yeniden yayımlıyor. 6 cilt raflardaki yerini aldı bile.

Turkuvaz Kitap, büyük Türk çizeri Sezgin Burak’ın yarattığı çizgi roman kahramanı Tarkan’ın maceralarını renkli ve kaliteli biçimde yeniden yayımlıyor. 8 cilt raflardaki yerini aldı bile.

Sezgin Burak 1965 yılında gittiği İtalya’da El Cougar karakterini yaratıp, Colosso adlı çizgi roman için çizimler yaparak yeteneklerini Türkiye sınırlarını aştığını kanıtlamıştı. Usta çizerin Tarkan’ın ön araştırmalarına o dönemler başladığı biliniyor. Yeni bir kahraman arayışındaydı ve İtalyan tarihini incelerken yüzlerce yıl önce o coğrafyayı saran toplumsal düzeydeki bir korkunun kayıtları çıktı karşısına. Bu, Hun korkusuydu.

Tarkan’ın doğumu yakındı artık. Türkiye’ye dönüş zamanı yaklaştıkça yeni eseriyle ilgili hazırlıklarını hızlandıran Burak, kahramanın çizimlerini, kılık kıyafet, mekan gibi dönemin medeniyetine ait belirleyici öğeler çerçevesinde tamamladı.

“TARKAN Türk gücünü ve kudretini yansıtan bir kelimedir.
Bu kelimeyi Türk kanı taşıyan kahraman manasında yarattım. Kahramanlık ve mertlik ifade eder.”

400’lü yılların ortasına doğru, doğudaki sınırı Ural Nehri’nden (bugünkü Kazakistan) başlayan Hun İmparatorluğu’nun sınırları batıda Almanya’ya, dek ulaşmıştı. Ancak Hun hükümdarının saldığı dehşet ve korkunun keşfedilmiş dünya üzerinde ulaşamadığı yer kalmamıştı. Bu hükümdarın adı Atilla idi. Bizans ve Doğu Roma İmparatorluğu’nun taktığı isimle söylersek Tanrının Kırbacı. Attila’nın en gözde, en yiğit savaşçısı ve ulağıydı Tarkan. Gözünü budaktan esirgemeyen bu kahraman, yoldaşı Kurt’u yanından asla ayırmazdı. Kurt da gerekli zamanlarda devreye girip sahibinin hayatını kurtararak öderdi bu güvenin karşılığını. Aralarındaki bu güçlü bağın ardında küçüklüklerinde ikisinin de bir bozkurt tarafından emzirilmiş olması yatmaktaydı.

Rasyonel bir izlekte akıl yürüterek başlayalım Kurt’un izini sürmeye. Sezgin Burak İtalya tarihi okumaları yaparken Romus ve Romulus efsanesine rast gelmemiş olması pek mümkün değil. Efsaneye göre Roma’nın kurucusu olan Romulus ve ikiz kardeşi Romus da bebekken bir dişi kurt tarafından emzirilmişlerdir.

Ama Tarkan’ın kurgusuna bir kurtun dahil olması daha çok kurt motifinin Türk mitolojisinde önemli bir yer tutmasıyla ilgilidir kanımca. Eski Çin kaynaklarında bir bozkır halkı olan Türkler’in kurttan türediklerine dair efsaneler mevcuttur. Türklerin kimi destanlarında (Ergenekon, Kut Dağı, Oğuz Kağan gibi) karşımıza çıkan bozkurt ise bazen atayı simgeleyen, bazen de rehber ya da kurtarıcı rolü üstlenen bir figürdür.

Ülkücü ideolojiye yakın duran bu sanatsal yaratımına rağmen, aynı zamanda aile dostu olduğu Burak’ın Cumhuriyet okunan bir evde büyüdüğünün ve CHP’li olduğunun altını çiziyor çizgi roman vakanüvisi Yener Çakmak. İsmet İnönü’nün liderliğini yaptığı CHP’nin o dönemler yine oldukça ulusalcı bir çizgiyi temsil ettiğini de biz belirtelim.

Tarkan’ın Hürriyet gazetesinde ilk kez boy gösterdiği 1967 yılında Türkiye ulusalcı ve milliyetçi bir rüzgarla sarılıp sarmalanmıştı zaten. İlk Türk otomobili Anadol aynı yılın başında piyasaya çıkmıştı. Kıbrıs’ta yaşanan ve ölümlerle sonuçlanan Rum-Türk çatışması yüzünden mecliste her an sıcak saatler yaşanıyordu. Yunan askerleri Kıbrıs’a yığınak yapıyor, bunun üstüne Türk jetleri Kıbrıs semalarında uçuyor, donanmamız Kıbrıs karasularına giriyordu. Savaş kapıdaydı. Meclis hükümete silahlı kuvvetleri kullanma yetkisini vermişti. Ana muhalefet lideri İnönü: “Son imkana kadar barış yolu araştırılmalı, bu mümkün olmazsa gereği yapılmalıdır,” demişti. Bu gerginlik Rumlar’ın geri adım atmasıyla ancak yıl sonuna doğru duruluyordu.

1974 yılına gelindiğinde Bülent Ecevit artık CHP’yi ulusal çizgisini biraz daha SOL’a kaydırmış olsa da, başında olduğu hükümet artan Rum mezalimine karşı Kıbrıs Barış Harekatı için Türk ordusunu harekete geçiriyordu. Harekâtın kod adı akla hemen Sezgin Burak’ın Tarkan’ını getiren cinstendi: Atilla Harekatı.


“Biz Türkler için Tarkan her devirde yaşayabilir. Çünkü, O Türk karakterini sembolize eden bir kahramandır.”

Tarkan, Hürriyet gazetesinde 1978 yılına kadar yayınlanıp, haftalık dergi formatında da çıkmaya başladı. Sinemaya ilk aktarılan Tarkan macerası gazetede tefrika edilen ilk Tarkan macerası Mars’ın Kılıcı idi. Tunç Başaran’ın yönettiği filmde Tarkan’ı Karaoğlan filmlerini de başarıya taşıyan Kartal Tibet canlandırıyordu. Bu filmi 1970’de Tarkan: Gümüş Eğer; 1971’de Tarkan: Viking Kanı; 1972’de Tarkan: Altın Madalyon ve 1973’te Tarkan: Güçlü Kahraman takip edecekti.

İlginizi çekebilir...

Vizyon

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et