BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Mert Tanöz

Keşke Bir Mutant Filmi Olsaymış… (Kabustan Gelen)

“Before I Awake” (Kabustan Gelen) farkında olmadan mutant evreninin en güçlü karakterini çizen, Stan Lee’ye başını duvarlara vurup bu fikrin nasıl aklına gelmediği sitemini ettiren ana karakteriyle korkudan ziyade fantastik tatta bir film. “Inkheart”ın sihirli dünyasını hatırlatan hikaye Cody adlı bir çocuğun özel yeteneği üzerine kurulmuş, dramatik öğelerle de derinleştirilmeye çalışılmış.

maxresdefault kopya

Evlatları Sean’ı bir ev kazasında kaybeden ve artık çocuk yapmaları mümkün olmayan çiftimiz Mark (Thomas Jane) ve Jessie’nin (Kate Bosworth) son çare olarak evlat edinmeye karar veriyor. Birçok aileye giden fakat bir türlü dikiş tutturamayan kelebek takıntılı Cody (Jacob Tremblay) ile iyi bir uyum yakalayan çiftimiz gece evin içinde beliren rengarenk kelebeklerle hayatlarının o güne kadarki en ilginç anını yaşıyorlar. Fakat sonrasında ölmüş oğulları Sean’la karşılaşmaları ve Cody’nin uyanmasıyla bu güzel rüyanın bitmesiyle gerçeği anlıyorlar. Oğlunun ölümünü kabullenemeyen Jessie, Cody’nin bu tanrı vergisi yeteneğini kullanmaya başlıyor ve bu hatasının bedelinin ağırlığını çok geç olmadan öğreniveriyor.

“Before I Awake” oldukça sağlıksız bir düşünce üzerine kurulu. Bir taraftan her gün oğullarının başına gelenler yüzünden kendini suçlarken diğer yandan da doğal yollarla çocuk sahibi olamayacakları gerçeğiyle karşılaşan çiftimiz yalnızca evde bir çocuk olsun diye son çareye başvuruyor. İnsanoğlu kaybettiği evcil hayvanının (ki ev arkadaşı demek daha doğru)  yerine bile bir başkasını getiremezken “Bizim oğlan öldü. Madem öyle, o halde biz de bir çocuk alalım. Besleriz büyütürüz o da etrafta dolanır işte.” fikriyle kalkışılan hiçbir iş sağlıklı olamaz zaten.

Before-I-Awake_10 kopya

Devam edelim, Türkiye’deki yetimhanelerde bile geceleri dolaşan görevliler varken Amerika’daki hele böyle nezih bir bölgede nasıl kimse fark etmiyor çocuğun bu yeteneğini, hayret doğrusu. Diyelim ki çocuk yeni yerleştiği ailenin yanından ayrıldığında hemen ertesi gün başka bir ailenin yanına veriliyor, olmaz ama hadi bu seferlik kabul edelim. Ve eve yeni bir çocuk geliyor ve metafiziksel olaylar vuku buluyor evde. Jessie’nin durumu belli, filmde belirtildiği üzere bir kadın olarak mantıklı düşünme yetisi yok. Bu yetiye sahip tek cins olan erkek de bir psikologa gitmeyi ya da çocuğu götürmeyi aklına getiremiyor.

Bir senarist olarak vasatın oldukça altında bir iş çıkaran Mike Flanagan, söz konusu yönetmenlik olduğunda da istikrarını korumayı başarıyor. “Room” ile dikkatleri üzerine çeken çocuk oyuncu Tremblay’i yarattığı karakterin dışında bir role bürüyor. Yaşadığı dramaya, katlandığı onca kabusa rağmen ayakta durmayı başaran, dışa dönük sıcak kanlı Cody’inin yer yer beş yaşındaki bir çocuk gibi konuşmasına izin veriyor. Yarattığı karakterle hiçbir alakası olmayan bu durum, Flanagan’ın film için ne kadar araştırma/gözlem/hazırlık yaptığını gözler önüne seriyor. Çalakalem olmanın bile ötesine geçen senaryosu, beceriksiz yönetmenliği ve tutarsız karakterleriyle “Before I Awake” filmin ortasında yapımcıyı arayıp “Paramı geri verin!” sözlerine zorlayacak nitelikte bir film.

***Yazının devamı sürpriz bozan içermektedir.***

Jessie’nin eşi Mark’ı kaybettikten sonra hiçbir şey yaşanmamış gibi mantıklı düşünmeye başlaması, yalnızlığa mahkum olduğunu sorgulamaksızın kabul etmesi anlatılan karaktere hiçbir açıdan uymuyor. Bir filmin daha kanserle ilişkilendirilmiş olması ve acıtasyonun ötesine geçememesi ise ayrıca tartışılması gereken bir mesele. Kısacası Flanagan aklına geldiyse eklemiş hikayeye, zorlama bir metin yazar gibi. Rüyalar aleminin açıklanamamış olmasını fırsat bilip atmış durmuş ya tutarsa diye, Peter Jackson’ın “The Lovely Bones” (2009) filmi gibi (O da acıtasyonu bol bir hikayede öteki dünyanın bilinmezliğini kullanıyordu).

İlginizi çekebilir...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et