BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Geçen hafta, deyim yerindeyse yine coşan dağıtımcılarımız bu hafta es veriyor. Fakat bunda haftanın iki filminin kafa film olmasının da payı yok değil. Uzun süredir beklenen Gerçeğe Çağrı’nın yeniden çevrimi ve son Cronenberg filmi Cosmopolis, aynı hafta vizyon görüyor. Gerilimseverler için Lanetli Ruh, iyi bir seçenek gibi görünürken; yaz âşıkları İlk Aşkım’a gönül rahatlığıyla gidebilirler. Vikingler Efsanesi Thor’sa tam çocuklara/çocuklu ailelere göre. Herkese iyi seyiler….

Ercan Dalkılıç

Bu Hafta Vizyona Giren Filmler (10 Ağustos 2012)

Geçen hafta, deyim yerindeyse yine coşan dağıtımcılarımız bu hafta es veriyor. Fakat bunda haftanın iki filminin kafa film olmasının da payı yok değil. Uzun süredir beklenen Gerçeğe Çağrı’nın yeniden çevrimi ve son Cronenberg filmi Cosmopolis, aynı hafta vizyon görüyor. Gerilimseverler için Lanetli Ruh, iyi bir seçenek gibi görünürken; yaz âşıkları İlk Aşkım’a gönül rahatlığıyla gidebilirler. Vikingler Efsanesi Thor’sa tam çocuklara/çocuklu ailelere göre. Herkese iyi seyiler….

Geçen hafta, deyim yerindeyse yine coşan dağıtımcılarımız bu hafta es veriyor. Fakat bunda haftanın iki filminin kafa film olmasının da payı yok değil. Uzun süredir beklenen Gerçeğe Çağrı’nın yeniden çevrimi ve son Cronenberg filmi Cosmopolis, aynı hafta vizyon görüyor. Gerilimseverler için Lanetli Ruh, iyi bir seçenek gibi görünürken; yaz âşıkları İlk Aşkım’a gönül rahatlığıyla gidebilirler. Vikingler Efsanesi Thor’sa tam çocuklara/çocuklu ailelere göre. Herkese iyi seyiler…

Gerçeğe Çağrı (Total Recall)

Yönetmen: Len Wiseman

Senaryo: Kurt Wimmer, Mark Bomback

Oyuncular: Colin Farrell, Bokeem Woodbine, Bryan Cranston

Yapım: 2012 / ABD-Kanada / 118 dk.

 

 

Yeni sürüm Gerçeğe Çağrı (Total Recall), sırtını teknolojik gelişmelere dayayarak farkını ortaya koyuyor. Arnold Schwarzenegger’li 1990 yapımı film, politik ve ekonomik söyleminin yanı sıra mizah anlayışıyla da hatırlanırken Colin Farrell’lı 2012 model Gerçeğe Çağrı, durmak bilmeyen aksiyonu ve teknoloji şovu ile öne çıkıyor.

Dünya üzerinde hayatın sadece Britanya ve Avustralya’da yaşandığı apokaliptik bir gelecekte geçiyor hikâye. Avustralya alt sınıftan insanların yaşadığı sömürge konumunda. Douglas Quaid’in de aralarında olduğu işçiler her gün, ‘düşüş’ denilen bir sistemle Avustralya’dan Britanya topraklarını yolculuk yapar. Günlük hayatını sıkıcı bulan Quaid, bir süper ajanın anılarına sahip olmak için Total Rekall şirketine başvurur. Ama prosedür hatasından dolayı belleğine, aranan bir ajanın hafızası yüklenir ve Douglas kendisini hiç ummadığı tehlikeli bir maceranın ortasında bulur. Gerçek ile zihnindeki hayal arasında kaybolan Quaid, kimliğini ararken dünyayı da kurtarmak zorundadır.

Aynı kaynaktan beslenmelerine rağmen, yeni filmde hikâyenin ana hatlarında önemli değişiklikler var. 1982’deki ölümünden sonra kıymete binen bilim-kurgu yazarı Philip K. Dick’in We Can Remember It For You Wholesale adlı kısa öyküsünden uyarlanıyor iki film de. ‘Mars’a gerek yok, gerçekler bu dünyada’ demeye getiren yeni filmde, asıl hikâyedeki Mars yolculuğu es geçiliyor. Yönetenler konumundaki Britanya, yönetilenler/ezilenler durumundaki Avustralya, sömürgecilik çağrışımını iyice açık ediyor. İlk filmdeki politik değerler, büyük şirketlerin ekonomik açgözlüğü gibi önemli söylemler yeni filmde yok. Bu tür derinlikler olmayınca film, aksiyon dolu bir bilim-kurgu olarak kalıyor. Filmin gelecek atmosferini oluştururken V For Vendetta ve 5. Güç’ten yararlandığı çok açık. Yönetici Cohaagen karakteriyle ‘Big Brother’a da sırtını dayayan film, özgün bir atmosfer oluşturamıyor. Her ne kadar etkileyici, hareketli bir dünya olsa da ‘ruhu çalınmış’ bir uyarlama ile karşı karşıya kalıyoruz. Ayrıca, mizahın yerini yavan duygusallık, esaslı meselelerin yerini de gürültülü aksiyon alınca iyice çekilmez bir hal alıyor.

İlk filmde, Michael Ironside’ın oynadığı kötü adamın yerine Quaid’in sevdiği iki kadının çatışması verilmeye çalışılmış fakat orada da ikna edici bir öykü göremiyoruz. Kate Beckinsale’in Karanlıklar Ülkesi’ndeki performansını anımsattığı filmde Jessica Biel ortalarda dolaşırken, Bill Nighy bir anlığına görünüyor, Breaking Bad’in yıldızı Bryan Cranston karikatürize kalıyor; Colin Farrell ise her zamanki gibi. Sonuç olarak, yeni Gerçeğe Çağrı fazlasıyla eksik, neşesiz, mizahsız, meselesiz; fakat bol gürültülü, maceralı, aksiyonlu ve teknolojik bir oyuncak. Tercih sizin…

 Ali Koca

***

Lanetli Ruh (Emergo)

Yönetmen: Carles Torrens

Senaryo: Rodrigo Cortés

Oyuncular: Kai Lennox, Gia Mantegna, Michael O’Keefe

Yapım: 2011 / İspanya / 2011

 

 

1999 yılında Blair Cadısı (The Blair Witch Project) ile başlayan ‘buluntu film’ (‘found footage’) furyası, aldı başını yürüdü. Basit bir el kamerasıyla, kurgulanan bir hikâyenin gerçekmişçesine kayıt altına alınarak kotarılan bu film, izleyicinin görsel algısında etkili bir gerçeklik hissi yaratmış, oldukça da ses getirmişti. 2000’ler boyunca Paranormal Activity ve [Rec] serileri, bu deneysel ve masrafsız korku-alt türünün kaymağını bolca yedi. Lanetli Ruh (Emergo) da, bu kaymağın cazibesine kapılmış ve’buluntu film’ metodunu birebir uygulamaya kalkışmış, ama ne kalkışma!

Carles Torrens’in yönetmenlik koltuğunda oturduğu Lanetli Ruh’un senaryosu Toprak Altında (Buried) ile hem eleştirmenlerin, hem de sinemaseverlerin sevgisini kazanan Rodrigo Cortés’e ait. Torrens’in filmi okült sulara yelken açmış: Eşinin ölümünden sonra çocuklarıyla birlikte yeni bir eve taşınan Alan (Kai Lennox), bu evde bazı şeylerin ters gittiğini fark eder. Doğaüstü güçlerin varlığından şüphelenen Alan, bu işlerde uzaman bir ekibine evine araştırma yapması için çağırır. İşte Lanetli Ruh’un omurgasını da, bu ekibin üç gün içinde çektiği görüntüler oluşturuyor aslen.

Lanetli Ruh’un önceki okült denemelerinden tek farkı, sanıyorum eve büyücü yahut da papaz yerine -kısmen de olsa- bilimsel yöntemlerle çalışan bir ekip çağırması. Dolayısıyla mistik, Christ motifler barındır(a)mayan film, insanoğlunun karanlık bölgelerine kodlanmış o büyük ürküntüsünü pek uyaramamış, o noktaya şarj edememiş. Torrens-Cortés ikilisinin tercihine saygı duymakla birlikte, bu tercihin filmin potansiyel etkileyiciliğini, korkutuculuğunu kısıtladığını söyleyebiliriz.

Bunlara ek olarak, Torrens’in fiminin ‘buluntu film’ furyasının sıradan bir örneği olduğu tespitini yapmak yanlış olmaz. Filmimiz, bu metodu, sözgelimi; bir [Rec] örneğinde olduğu gibi güçlü kullanamıyor. Yönetmenin tecrübesizliğinden de kaynaklanan bazı sorunlar, biçim-öz örtüşmesinin yeterli derecede sağlanamamasına yol açmış. Hal böyle olunca da, doğru dürüst bir sinematografi, yani bir üslup tutturulamamış Lanetli Ruh’ta.

Lafı fazla uzatmayalım; İspanyol yapımı, gerilim denemesi Lanetli Ruh, iflah olmaz ‘buluntu film’severler için biçilmiş kaftan olabilir. Bu kesim haricindekilerin ise uzak durmasında fayda var!

Ercan Dalkılıç

***

Cosmopolis

Yönetmen: David Cronenberg

Senaryo: David Cronenberg, Don DeLillo (roman)

Oyuncular: Robert Pattinson, Juliette Binoche, Sarah Gadon

Yapım: 2012 / ABD-Kanada-Ita.-Por. / 108 dk.

 

 

***

İlk Aşkım (Ma première fois)

Yönetmen: Marie-Castille Mention-Schaar

Senaryo: Marie-Castille Mention-Schaar

Oyuncular: Esther Comar, Martin Cannavo, Vincent Perez

Yapım: 2012 / Fra. / 95 dk.

***

Vikingler Efsanesi Thor (Hetjur Valhallar – Þór)

Yönetmen: Óskar Jónasson

Senaryo: Óskar Jónasson

Oyuncular: Justin Gregg, Paul Tylak, Nicola Coughlan

Yapım: 2011 / İrlanda

 

 

İlginizi çekebilir...

Basın Bülteni

22-28 Kasım tarihleri arasında izleyiciyle buluşacak olan 14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin yarışma filmleri ve jürileri, beş farklı bölümde gösterilecek filmleri, Akademik...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et