BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Bu Hafta Ne İzlesem?

Bu Hafta Ne İzlesem? -52-

Merhaba,

Gözlerimizi 1 Haziran tarihine diktik bekliyoruz. Sinemaları, sahilleri, özgürlüğü özledik.

Yaz rehavetinden midir bilinmez, bu hafta dijital platformlardan yeni içerik bombardımanı yok. Biz de bunu fırsat bilip gözünüzden kaçmış olabilecek bazı dizi ve filmleri ön plana çıkaran bir sayı hazırladık.

Haftaya görüşmek dileğiyle.

Exxen

Bünyesine kattığı YouTube ünlüleri, reklamlı üyelik seçeneği ve sahibi nedeniyle dijital platform pazarına gürültülü bir giriş yapan Exxen’in ağır toplarından Şeref Bey, ikinci baharını yaşamakta olan ve yaptığı yemeklerin lezzetiyle nam salmış bir adamın üst üste gelen aksilikler sonucu tepetaklak olan hayatını konu alıyor. İlk sezonu 10 bölümden oluşan dizinin yönetmen koltuğunda özellikle Leyla ile Mecnun dizisiyle hatırı sayılır bir hayran kitlesi edinen yönetmen Onur Ünlü var. Başrolde, dijitale yapılan yerli işlerin olmazsa olmazı haline gelen usta oyuncu Haluk Bilginer‘i görüyoruz. Daha önce Masum ve Şahsiyet gibi çok ses getiren yapımlarda unutulmaz karakterlere imza atan Bilginer yine alışıldık performansını sergiliyor ancak yüzünün eskimeye başlamasından mıdır bilinmez Şeref Bey rolü ile izleyiciyi eskisi kadar heyecanlandıramıyor. Bilginer’in yanı sıra Songül Öden, Devrim Yakut, Şükran Ovalı, Ertan Saban ve Serhat Kılıç gibi sevilen isimlerin yer aldığı dizinin türü durum komedisi olsa da içinde oldukça dokunaklı anlar da barındırıyor. Ünlü ve Bilginer gibi geniş hayran kitlesine sahip iki ismin bir araya geldiği Şeref Bey’in benzer yapımların yanında gölgede kalması şaşırtıcı olsa da bir şans vermek isteyebilirsiniz.

TV+

Tony ve Emily Hughes, Fransa tatilleri sırasında otomobillerinin bozulması üzerine şirin bir kasabada mecburen konaklamak zorunda kalan bir İngiliz çifttir. Tony içecek almaya çalışırken oğulları Oliver kaybolur ve sekiz yıl sürecek zorlu arayış başlar. İlk gösterimi BBC One’da yapıldıktan sonra birçok platformu gezen The Missing, umudunu asla kaybetmeyenlerin öyküsünü anlatıyor. İki sezonunu birden şimdi TV+’ta izleyebilir, ilk sezonun eleştirisini okumak isterseniz FilmArası Dergisi’ni ziyaret edebilirsiniz.

Öneri programımız kapsamında bu hafta 3 arkadaşını bültenimize abone yapan ilk 10 kişiye 1 aylık TV+ üyeliği hediye ediyoruz. Bu bağlantıdan abone olduklarına emin olduktan sonra detayları bizimle paylaşın ve üyelik kazanın.

MUBI

Öneri programımız kapsamında bir arkadaşını bültenimize abone yapan herkese bir aylık MUBI üyeliği hediye ediyoruz. Bu bağlantıdan abone olduklarına emin olduktan sonra detayları bizimle paylaşın ve üyelik kazanın. İşte haftanın öne çıkan filmleri:

28 Mayıs: Gösterildiği sene olay olan ve Willem Dafoe’ya Oscar adaylığı getiren Sean Baker filmi The Florida Project, yaşam mücadelesi veren yetişkinler arasında büyüyen, altı yaşında, büyümüş de küçülmüş bir kız çocuğunun yaz aylarını konu ediyor.

30 Mayıs: Radikal İslamcı cemaatlerin gençlerin beynini nasıl yıkadığını konu eden bir senaryo yazmaya girişip, 15 sayfa sonra sıkılan Dardenne Kardeşler’in Genç Ahmet / Le Jeune Ahmed adlı filmleri büyük bir kaçırılmış fırsat olsa da görülmeyi hak ediyor. Film MUBI’de, eleştirisi Ters Ninja’da.

MUBI‘nin bu haftaki tam programını merak ediyorsanız tıklayın.

Amazon Prime Video

Lauren Oliver’ın kendi çok satan romanından uyarlayıp yönettiği genç-yetişkin dizisi Panic’in 10 bölümlük ilk sezonu yarın gösterilecek. Olaylar, liseden mezun olan öğrencilerin hayatlarını yoluna koymak için tek şansları olduğuna inandığı ve sadece tek bir kazananın olacağı bir dizi yarışmaya ev sahipliği yapan, Teksas’ın küçük bir kasabasında geçiyor. Şahit olduğumuz yaz tatilinde kurallar değişiyor, bu defa ödül parası her zamankinden çok ve oyun daha tehlikeli. Oyuncular en derin, en karanlık korkularıyla yüzleşip, kazanmak için ne kadar risk alacaklarına karar vermek zorundalar.

Netflix

Zayıf bir hafta geçiren Netflix’te ilgiye değer iki yapım var.

  • Mavi Mucize / Blue Miracle, yetimhanelerini kurtarmak için umutsuz bir tekne kaptanıyla bir olup balıkçılık yarışmasına katılan çocukları konu ediyor. Mucizelere inananlar için bir kendini iyi hisset filmi.
  • Michael Douglas ve Alan Arkin’in karşılıklı döktürüp Altın Küre aldıkları “yaş yetmiş iş bitmemiş” komedisi The Kominsky Method, üçüncü ve son sezonuyla yarın geliyor. Fakat bu kez, diziden ayrıldığı için Alan Arkin yok. Bakalım eksikliğinde işler nasıl yürüyecek.

beIN CONNECT

  • 29 Mayıs’ta HBO Max’ta prömiyer yaptıktan bir gün sonra beIN CONNECT’te izleyeceğimiz Oslo, İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü arasındaki gizli bir görüşmeyi konu ediyor. Gerçek olaylardan esinlenen Tony ödüllü bir oyundan uyarlanan filmin başrolleri Ruth Wilson ve Andrew Scott’a emanet edilmiş.

IMDb Pro

NFB.CA

  • Efsane besteci Igor Stravinsky’nin portresi.
  • Piyano virtüözü Oscar Peterson’la ilgili 12 dakikalık, animasyon destekli bir belgesel.

İçinde Yaşamak İstediğim…

Sevdiğimiz isimlere “içinde yaşamak istedikleri film ya da diziyi” sormaya devam ediyoruz. Altıncı konuğumuz, atıptutuyorum adlı eğlenceli Instagram hesabıyla tanıdığımız Eralp Alper, seçtiği filmse Bir Konuşabilse / Lost in Translation.

Alışageldik “kalabalıklar içinde yalnızlık” deneyimine çok kişisel bir yerden yaklaşıyor bu film. Bu sayede karakterlerle empati kurmak için bir çaba sarf etmeme gerek kalmıyor. Filmin akışına dahil olmak da bu kadar kolay olunca, çok uzak diyarlarda geçmesine rağmen iyi bildiğim ve çok kez okuduğum bir hikayeymiş gibi hissettiriyor. Mış gibi yapmaya çalışmıyor, zorla güzellik yaratmıyor. Her şey olağan akışında ama bir o kadar da özgün. Bu kontrastta dengeyi bulmak biraz izleyicinin ruh haline kalıyor sanırım. Ben de tam vaktinde izledim belki Lost in Translation’ı. Ha belki de sadece ana karakterin kulağına fısıldananları çok merak ettiğim için bu filmi tercih ediyorumdur, emin değilim…

Her Hafta Bir Klasik İzle

Sinema sanatı, sessiz dönemin öncü kahramanlarından biri olan Buster Keaton‘a çok şey borçlu. Onun sağa sola serpiştirdiği tohumlar önce fidana, sonra ağaca ve nihayetinde kocaman bir ormana dönüştü. Toprağa bıraktığı tohumlardan biri de “yarısında tür değiştiren filmler” idi. İlk yarısı bir yanlışlıklar komedyası, ikinci yarısı aksiyon olan, baştan sona eğlence ve yaratıcılık dolu 22 dakikalık kısacık filmi Cops (1922), Sapık‘tan (1960) Gün Batımından Şafağa‘ya (1996) kadar uzanan bu türün ilk örneklerinden biri olarak her daim ilgiyi hak ediyor. Ayrıca, Buster Keaton külliyatına giriş yapmak isteyenler için güzel bir başlangıç noktası.

Ayrıca…

Dünyanın dört bir yanından dans, opera, tiyatro gösterilerini ve konserleri ekranınıza taşıyan Marquee TV ile tanıştınız mı?

Katkılarından dolayı Eralp Alper, Güzin Tekeş, Ozancan Demirışık, Tanju Baran, BluTV ve MUBI Türkiye’ye teşekkür ederiz.

Bültenin faydalı olduğunu düşünüyorsanız, dijital teşekkür kartı satın alarak katkıda bulunabilirsiniz. 10 TL, 25 TL, 50 TL, 75 TL ya da 100 TL destek vermek için sayılara tıklamanız yeterli.

İlginizi çekebilir...

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et