BİZİ TAKİP ET...

Sitede ara...

Görkemli Çizgiroman-ım!

Halk istedi, Hulk yine geldi!

hulk 2

Tüm zamanların en popüler süper anti-kahramanlarından Hulk dizginlenmez öfkesi ve sınır tanımaz kuvvetiyle bir kez daha beyazperdeye konuk oluyor.


The Incredible Hulk
Yön: Louis Leterrier
Oyn: Edward Norton, Liv Tyler, Tim Roth, William Hurt

Çizgi roman aleminin iki ilahı Stan Lee ve Jack Kirby ikilisi kurdukları ilk süper kahraman ekibi Fantastic Four tutunca, yeni bir kahraman yaratmak üzere kolları sıvarlar. Fantastic Four üyesi The Thing’in bir anda çok sevilmesi onları gitmeleri gereken yönü göstermiştir. Biraz Mary Shelley’nin Frankenstein’ından, biraz da Robert Louis Stevenson’un Dr. Jekyll ve Mr. Hyde’ından esinlenerek bir yaratık tasarlarlar.

Hulk adını verdikleri bu yaratık bir bilim adamı olan ve gamma bombası üstüne çalışan Bruce Bane’in ters giden bir deney sonrası radyasyona maruz kalmasıyla ortaya çıkmıştır. Bane artık gündüzleri normal bir insan, geceleri ise büyük güce sahip bir yaratıktır. Kendi adını taşıyan ilk derginin kapağında boy gösteren Hulk bizim bugün tanıdığımız Hulk’tan oldukça farklıdır. Kapaktaki Hulk gridir. Stan Lee yaratığın renginin, bir ırka gönderme yapılıyormuş hissi yaratmasın diye bu renkte olmasını istemiştir.
Hulk ikinci sayıda yeşil bir yaratığa dönüşür. Kimilerine göre bu zamanın gri rengi basmakta zorlanan baskı teknolojilerinin yediği bir nanedir, kimilerine göre yaratıcıları tarafından yapılmış bilinçli bir tercih.

Ang Lee’nin yönettiği 2003 tarihli film birçoklarının bildiğini aksine ilk Hulk filmi değil. Hulk daha önce tam dört kez beyaz perdeye taşındı. 1977 tarihli The Incredible Hulk’da Bruce Banner’ı Bill Bixby, Hulk’u ise Lou Ferrigno canlandırdı. (Hulk). 1988 tarihli The Incredible Hulk Returns filminde aynı kadroya yeni bir süper kahraman eşlik ediyordu: Steve Levitt’in canlandırdığı Thor. 1989 tarihli The Trial of the Incredible Hulk’un konuğu ise Rex Smith’in canlandırdığı Daredevil’di. 1990 yapımı The Death of the Incredible Hulk da öncülleri gibi TV teknolojisiyle çekilmişti.

Son sürüm Hulk filminde Bruce Banner’ı bu kez Edward Norton canlandırıyor. Çizgi romanın düşünürsek tip olarak Banner olmaya Eric Bana’dan daha müsait olduğunu söylemek lazım yıldız oyuncunun.

Banner olabildiğince gözlerden uzak durmakta, hastalığının panzehirini bulabilmek için dünyayı karış karış gezmektedir. Son saklanma yeri ise Brezilya’dır. Bu sayede film muhteşem görüntülerle açılıyor. Beş yıldır izini kaybettirmiş olsa da ordu hala Banner’ın peşindedir. Rastlantı eseri yerini tespit ettiklerinde harekete geçerler. Banner ellerinden kurtulmayı başarır ve kendisine yardım edebilecek bir profesörü bulma ümidiyle ABD’ye gelir. Ama ordu bu kez peşine bir takım aşılarla güçlendirlimiş bir süper asker yollar. Süper asker kontrolden çkıp Hulk benzeri bir canavara, Abomination’a dönüşünce işler iyice karışır.

Hulk 2 başından sonuna ilgiyle izlenen bir macera filmi. Hulk ortaya epey geç çıkıyor ama Hulk’un olmadığı bölümler tempo ve gerilim olarak seyiricinin ilgisini ayakta tutmayı çok iyi beceriyor. Adet olduğu üzere Stan Lee’nin filmde yine küçük bir sahnesi var. Ama çoğu kimsenin gözden kaçıracağı esas sürpriz eski Hulk Lou Ferrigno’nun güvenlik görevlisi olarak boy gösterip Bruce Banner’la el sıkışması. Filmin finalinde karşımıza çıkan konuk ismin kim olduğunu söyleyip, sürprizi mahvetmeyeceğim ama bu küçük sahnenin çok büyük bir süper kahraman filminin müjdecisi olduğu söylemeden de geçmeyeyim.

Tabi Hellboy’da olduğu gibi sofistike bir hikaye beklemeyin Hulk’tan, sürprize ve riske (gişe anlamında)yer vermeyen standart bir aksiyon sineması örgüsü var filmin. Örümcek Adam’da olduğu gibi aşkı, sevdayı, duyguyu da bolca işin içine katıyor ki, delüükanlılar kızarkadaşlarıyla gidebilsinler filme.

Hulk 2 çizgi romanı pek güzel sömürüyor netice olarak. Gişede işe yarayacağı garantili yönleri alınıp bunlar usta bir zanaatkar titizliğiyle bir araya getiriliyor. Sonuç hafta sonu sinema seyircisi açısından gayet olumlu. Filmden verdiği parayı helal etmeden çıkacak seyirci ayıp etmiş olur açıkçası. İşin kompetanları içinse elde mısır, kolayla seyredilecek , sonra üstünde pek de konuşulmayacak keyifli bir serüven filmi.

İlginizi çekebilir...

Vizyon

Alex Garland bize, çok da olası görünmeyen bir iç savaş filmi sunarken aslında zeminini sağlam bir temele oturtuyor.

Advertisement

tersninja.com (2008-2022)

  • Bizi takip et