Yüz karası değil, kömür karası
Böyle kazanılır ekmek parası
ORHAN VELİ KANIK
Ege Görgün (Landlord)
Yıllardır aynı laga luga devam ediyor her felaketin ardından: Nerde hata yapıldı? Neden böyle oldu? Maksat TV haberciliğine malzeme olsun, yayın saati dolsun, halkın gazı alınsın. Boş geçin! Ben size adını koyayım sorunun. Yönetenlerin 60 küsur yıldır açıkça süren teşvikiyle palazlanan eğitimsizliğimizin, açgözlülüğümüzün, köylü kurnazlığımızın sosyal genlerimize iyice işlemesidir sorun. Örnekle açıklayayım daha anlaşılır olsun: Biz Türkler gerekli güvenlik önlemlerini sırf ve ancak “denetlemelerden geçebilmek ya da ceza yememek için” alırız. Avrupalılar bu güvenlik önlemlerini insanların can sağlığı için yaparlar. Denetlemeden geçmek onlar için ayrıntıdır, doğal bir süreçtir. Denetlemeden geçemediklerinde “biz ne yaparız, nasıl punduna getiririz de da bu denetlemeden geçeriz?” diye değil “Biz nerede eksik kaldık da bu denetlemeden geçemedik? Ceza yedik ama neyse ki bir felaket olmadan eksiğimiz, hatamız ortaya çıktı” diye düşünürler.
DELİK
Bilmezdik
Evinin rızkı için
Her gün girip de bir delikten
Cehenneme giden
O adamın
Çorabı da delik.Bilmezdik
Çorabı delik adam
Mecburdu cehenneme.
Oğlu Emek bekliyor evde.
Emek altı yaşında daha
Kalbi de delik.Yahut
Bilirdik
Bilirdik de…
Bilmezden gelirdik.
YÜREK KARASI
Ölmeden mezara kor gibi
Karanlığa uğurladılar bizi.
Okurlardı belki bir fatiha
Bilselerdi bu kez dönmeyeceğimizi.
Babamız da bizim gibi
Işığını, canını takas etti.
Üç kuruş nafaka için
Çoluğa çocuğa hasret gitti.
Her vardiya çıkışı
Yüzümüze yapışan karanlık
Bir avuç suyla
Oluverir aydınlık.
Ama ne yapsan çıkmaz
Yüreklerdeki karalık.
